Öznur Değer-Büşra Turan

 

WAN - TJA’nın 25 Kasım kapsamlı “Tarihe Yaşam Katan Kadınlar” sergisine düzenlenen baskına tepki gösteren kadınlar, “Sergiye yapılan baskının bizde yarattığı öfkeyi tüm etkinliklerimize yansıtacağız. Etkinliklerimize dört kolla sarılacağız, daha fazla kadına ulaşacağız, birbirimize nefes olmaya devam edeceğiz. Özgür olma iddiamızda daha ısrarcı olacağız. Buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz” dedi. 

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Wan’ın merkez Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçesinde bulunan Sanat Galerisi’nde 17 Kasım’da iki gün sürecek “Tarihe Yaşam Katan Kadınlar” isimli sergi açtı. Tarihten bu yana kadın özgürlük mücadelesinin öncü ve sembol isimleri olan direnişçi kadınların fotoğraflarının yer aldığı sergi, açılışın yapıldığı gece polisler tarafından basılarak Kürt kadınların fotoğraflarına el konuldu. 

 

Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında serginin bulunduğu Sanat Galerisine gece saatlerinde baskın düzenleyen polisler, Kürt özgürlük mücadelesinin öncü ismi Sakine Cansız ile Evin Goyî ve Özgür Basın şehitleri Nagihan Akarsel, Cihan Bilgin, Hero Bahaddin, Gülistan Tara’nın fotoğraflarına el koydu. Baskında toplam 7 fotoğrafa el konuldu. 

 

Kadınlar saldırıya dair değerlendirmelerde bulunarak, saldırıyı kınadı. 

 

‘Bu bir komplodur’

 

Barış Annesi Meclisi üyesi Hanife Koçak, barış ve eşitlik istediklerinin altını çizerek, “Kimse ölmesin, tüm insanlar yaşasın diyoruz. Biz ölüme bağlı değiliz. Barış söylemi tüm dünyaya yayıldı. Öncü kadınlar, emekçi kadınlar ve kimseye zararı dokunmayan kadınların fotoğraflarına el konulmasını kınıyoruz. Biz dünyada barış olsun diyoruz ama onlar barışa yanaşmıyor. Bahçeli bile barışa hazır olduklarını söylüyor ama neden öyle oluyor biz anlamıyoruz. Biz de sonuna kadar barışı savunuyoruz. Kadınların fotoğraflarına yönelik saldırı asla kabul edilemez. Bunu kınıyoruz. Bu bir komplodur” ifadelerini kullandı.

 

‘Bu müdahaleleri kabul etmiyoruz’

 

Saldırıların 25 Kasım sürecinde planlı bir şekilde sürdüğünü belirten Artemêt (Edremit) Belediye Meclis üyesi Berivan Polat Çağlayan da fotoğraf sergisine yapılan müdahalenin iktidarın kadın karşıtı yaklaşımının göstergesi olduğunu vurguladı. Berivan Polat Çağlayan, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ayına girmişken biz birçok alanda etkinliklerimize başlamıştık. ‘Tarihe Yaşam Katan Kadınlar’ üzerine bir fotoğraf sergisi düzenledik. Maalesef ki eril zihniyet tarafından gece baskın yapılıp tablolarımıza el konuldu. İktidar zihniyetinin, erkek egemen anlayışının bu ayda bile kadınlara ve partimize yönelik bir müdahalesi oldu. 25 Kasım süreci sadece kadına yönelik şiddetle sınırlı değildir. Bu eril zihniyet tüm alanlara yönelik baskı uyguluyor ve bizim gücümüzü kırmaya çalışıyor. Ancak biz mücadeleyi sürdüreceğimizi ve asla geri adım atmayacağımızı buradan bir kez daha söylemek isteriz. 25 Kasım sürecini devam ettireceğiz, tüm etkinliklerimiz ve basın açıklamalarımız sürdürülecek. Bu müdahaleleri asla kabul etmediğimizi bir kez daha dile getiriyoruz” dedi.

 

‘Kadınlara yapılan bir saygısızlıktır’ 

 

Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Felek Erdem ise, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde böylesi bir tabloyla karşılaşmalarının kendilerini çok öfkelendirdiğini belirterek, sergideki tüm kadınların, dünyadaki kadınların daha iyi koşullarda, eşit ve özgür bir yaşam sürmeleri için hayatlarını feda eden kadınlar olduğunu vurguladı. Felek Erdem, erkek devlet aklının bunlara tahammülü olmadığını ve bu kadınların hiçbir şekilde yasaklara sığdırılamayacak, illegalize edilemeyecek kadınlar olduğunu ifade ederek, “Çoğu failleri hala aydınlatılmayan, ölümlerinin arkasında sır perdesi olan kadınlardır. Biz Wan’daki kadınlar olarak cesaretimizi, gücümüzü, ayakta durma enerjimizi ve irademizi onlarda görüyoruz. Bu nedenle hiçbir baskı, hiçbir sindirme politikası bize geri adım attıramayacak. Bu bir geri adım attırma hamlesiydi. Gecenin bir yarısı saat on ikide kapıya dayanıp hiçbir yasal gerekçe olmadan resimlere el koymak hukuksuzluktur. Kadınlara karşı yapılmış hakarettir. Hiç değilse mücadele eden kadınlara, iktidar aklı bile olsa, saygı göstermeliydi. Bu kadınlara yapılan bir saygısızlıktır” diye konuştu.

 

‘25 Kasım’a kadar bu öfkemizle yüz yüze kalacaklar’

 

Felek Erdem, öfkelerine rağmen alanlarda olacaklarının altını çizerek, “Sokakta, evde, iş yerinde, iktidarın bizi görmek istemediği her yerde olacağız. Biz burada olduğumuz müddetçe de kadına karşı şiddetle mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadın katliamlarına, intihara sürüklenen kadınlara ses olmaya devam edeceğiz ve buna karşı mücadelemizi daha da yükselteceğiz. Bugün burada bir basın açıklaması yaptık ama bizi iyi tanısınlar, biz de onların zihniyetini tanıyoruz. 25 Kasım’a kadar bu öfkemizle yüz yüze kalacaklar. Bu sergiye yapılan baskının bizde yarattığı öfkeyi tüm etkinliklerimize yansıtacağız. Etkinliklerimize dört kolla sarılacağız, daha fazla kadına ulaşacağız, birbirimize nefes olmaya devam edeceğiz. Özgür olma iddiamızda daha ısrarcı olacağız. Gece geç saatte yapılan müdahaleyi ne biz kabul ederiz ne de böyle bir hamle karşısında köşeye sineriz. Buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.