ANKARA - Meclis’te çalıştırılan çocuklara yönelik tacize tepki gösteren kadınlar, “Barış ve özgürlük yasaları beklerken kadın düşmanı politikalar çıkıyor” diyerek cezasızlığa işaret etti. Kadınlar ayrıca şiddetle mücadele için kurulan komisyonun faydasızlığına dikkat çekti.

 

Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında Meclis lokantasında çalıştırılan çocukların, şikayetler üzerine Meclis personeli tarafından sistematik tacize uğradığı ortaya çıkmıştı. 19 Kasım’da ulaşan şikayet dilekçesine rağmen Meclis personeli hakkında sadece soruşturma açıldığı basına yansımış, kadınların ve kamuoyunun tepkisi üzerine Meclis personeli ancak olay basına yansıdıktan sonra görevinden uzaklaştırılmıştı. Fail, tepkiler üzerine dün tutuklandı.

 

Bu olayın açığa çıkmasıyla birlikte, bir öğrencinin 30 yaşında bir erkek tarafından taciz edildiği, bu durumu paylaştığı müdürün ise ‘kimseye söylemeyeceksin’ diyerek kendisini tehdit ettiği öğrenildi.

 

Hem çocukların cezasızlık politikaları nedeniyle cinsel saldırıya açık hale gelmesi hem de “mesleki eğitim” adı altında stajyer sistemi ile çocuk yaşta çalıştırılma ve sömürünün derinleştiği bu olay ile bir kez daha açığa çıktı.

 

Öte yandan yaklaşık 4 ay önce Meclis çalışanı Saliha Ozan cebinde koruma tedbir kararı olmasına rağmen katledildi. Kadınlar bunun üzerine yine sokağa dökülerek cezasızlık politikalarını ve kırım politikalarını protesto etti.

 

‘Genç çocuklar sistematik tacize uğruyormuş’

 

Mikrofon uzattığımız Ankara Kadın Platformu üyesi Fatma Koçyiğit, “Ankara’daki kadınlar olarak tırnak içerisinde çok güvenli tırnak olarak düşündüğümüz, Aile Bakanlığı’nda bütçelerin görüşüldüğü, kadını koruma, kadını güçlendirme yasalarının görüşüldüğü bir yerde dün bir infial yaratan olayla karşılaştık. Zaten MESEM’lere yönelik bir sürü itirazlarımız varken bir baktık ki Meclis lokantasında meslek edindirme altında çocuklar bir biçimiyle sistematik erkek tacizi şiddeti ile karşı karşıya kalmışlar” dedi.

 

‘Bu Meclis’teki ilk olay değil’

 

Bu tacizleri duyar duymaz Meclis Başkanlığı ve kadın milletvekilleri ile temas kurduklarını ve bunun üzerine ancak incelemelere ilişkin bir açıklama yapıldığını belirten Fatma Koçyiğit, “Biliyorsunuz ki bu Meclis’te yaşanan ilk vaka değil. Bundan 4 ay önce Meclis çalışanı olan bir kadın arkadaşımız da boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledildi. Şimdi genel olarak Türkiye’ye baktığımızda her gün, hele Ankara’da artık kadın katliamlarının her gün yenisiyle karşılaştığımız bir şehir haline geldi” diye belirtti.

 

‘Barış ve özgürlük yasaları beklerken cezasızlık politikaları çıkıyor’

 

“Bunu sadece ‘karşıyız’ demekle olmuyor. Bunun gerçekten nedenlerine de bakmak lazım” diyen Fatma Koçyiğit, iktidarın cezasızlık politikalarına değindi. Fatma Koçyiğit, “Yıllardan beri sürekli katilleri koruyan düzenlemeler çıkaran, yasal düzenlemeler yapan, ki Covid yasasında da aynıydı. Şimdi 11. Yargı Paketi’nde de öyle. Biz bambaşka bir şey, barış yasalarını, özgürlük yasalarını beklerken başka bir şey çıktı.

 

Biz Ankara Kadın Platformu olarak da Türkiye’deki feminist hareket, kadın hareketi olarak da bu uygulamaların karşısında olacağız. Hiçbir yer güvenli değil. Her yer bir biçiminde cinayet alanı. Ama biz ister Meclis, ister adliye, ister sokak, ister ev, ister dernek neresi olursa olsun bulunduğumuz her yerde birbirimizi güçlendireceğiz. Bu tarz olayların önüne geçeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması diyorum” sözlerini kullandı.

 

‘Başka mağdurlar olduğunu da duyduk’

 

Yine Ankara Kadın Platformu’ndan Eylül Soyluoğlu da iktidarın kadın düşmanı politikalarının tüm kurumlara sızdığını söyledi. Eylül Soyluoğlu, “En ‘güvenli’ olması gereken kurumlarda dahi iktidarın, devletin kadın düşmanı, çocuk düşmanı politikalarının yansımasını görüyoruz hâlâ. Ve bu uzun süredir devam eden taciz, istismar durumu daha yeni ortaya çıkabiliyor. Kim bilir belki daha fazla mağdurlar da vardır. Bunların da duyumunu alıyoruz tabii ki. Buna karşı ses yükseltmek için biz Türkiye Feminist Hareketi, Kürt Kadın Hareketi ve Ankara Kadın Platformu olarak bir araya geliyoruz. Bunlara ses çıkarmaya devam edeceğiz. Olayların takipçisi olacağız” diye belirtti.

 

 ‘Komisyonun bize hiçbir yararı olmadı, ne yaptığını bilmiyoruz’

 

İstanbul surlarında yaşanan katliamın ardından Meclis’te kadına karşı şiddetin araştırılması için ortak önergeler ile kurulan ama başkanı erkek olan komisyonun hiçbir etkisinin ve önleyici bir çalışmasının olmadığını hatırlatan Eylül Soyluoğlu, “Meclisin bahsettiğimiz gibi en güvenli kurumunda dahi kadınlar, çocuklar güvende değil. Bu komisyonun ne işe yaradığını biz dahi bilmiyoruz. Bize hiçbir yararı olmadı. Biz Ankara’da da çok fazla olaya şahit oluyoruz. Keza İstanbul’da da bahsettiğiniz gibi. Bunun için de ayrıca ses çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Bu komisyonu harekete geçirebilecek, düzenleyebilecek durumlar olmalı ama olmuyor. Biz tüm bunları protesto etmemize, karşı çıkmamıza rağmen bu kadın katliamları, kadın düşmanı politikalar devam ediyor ve devlet kurumları buna bir çözüm üretmiyor” dedi.