Kayyımlara tepki: 14’te 14’ün hazımsızlığı

  • 09:03 5 Aralık 2024
  • Güncel
Memihan Zeydan 
 
WAN - Miks Belediyesi’ne kayyım atamasına tepki gösteren kadınlar, “Kayyım talanlarının bitirileceği güne dek mücadelemiz devam edecek. Kayyımların hiçbir hukuki dayanağı yoktur, 14’te 14’ün hazımsızlığı” dedi.
 
AKP-MHP iktidarının 2016 yılından beri yürüttüğü kayyım politikaları üçüncü dönemine girdi. Colemêrg ile (Hakkari) başlayan kayyım atamaları Esenyurt, Êlih (Batman), Xelfeti (Halfeti), Mêrdin, Dersim ve son olarak Miks ile (Bahçesaray) devam ediyor. 29 Kasım’da Miks Belediyesi’ne kayyım atamasına karşı nöbet eylemi başlatan halk, direnişini sürdürüyor.
Nöbet eyleminde mikrofon uzattığımız kadınlar kayyım atamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak yerel seçimlerde Wan’da 14’te 14 yapılmasına dikkat çekti.
 
‘Belediye eşbaşkanı olmasaydı beraat edecekti’
 
Rêya Armûşê (İpekyolu) Belediye Eşbaşkanı Canan Uzunay, 31 Mart yerel seçimlerinde Wan’da 14 belediyenin alınmasının yanı sıra ülke genelinde de çıkan sonuçların AKP-MHP iktidarı için ağır bir darbe olduğunu ifade etti. Canan Uzunay, günlerdir nöbet eylemlerini sürdürdüklerini belirterek, “İktidar üç dönemdir sürdürdüğü kayyım sistemini yine ortaya çıkardı. Bugün belediye eşbaşkanımız Ayvaz Hazır’ın olmayan bir dosyadan ceza alması kayyımın gelmesi için bir bahanedir. O dosya ceza alınacak bir dosya değil, içi boş bir dosya. Arkadaşımız o sırada belediye çalışanıydı ve basın birimiyle ilgileniyordu. Sadece çektiği bir fotoğraf karesinden dolayı ceza aldı. Zaten bugün belediye eşbaşkanı olmasaydı o dosyadan beraat edecekti” dedi.
 
‘Sonuç alana kadar buradan gitmeyeceğiz’
 
Canan Uzunay, süren direnişlerine devam edeceklerini vurgulayarak, “Bahçesaray halkı da yanımızda, büyük bir sahiplenme var. Yıllardır Bahçesaray’da AKP kazanıyordu ama son seçimlerde Wan’da 14 belediyenin 14’ünü de DEM Parti kazandı. AKP’nin en çok kabul edemediği ise Bahçesaray ilçesinde kaybetmiş DEM Parti’nin kazanmış olmasıydı. Bahçesaray halkı yıllardır var olan sistemin onlara herhangi bir hizmet sunmadığını gördü. Biz de buna şahit olduk ilçemiz hizmet noktasında çok eksikleri olan bir noktadaydı. Aylarca yolları kapalı ve kent merkeziyle irtibatı kesiliyor. Yıllardır çözülmeyen bu sorunlara Bahçesaray halkı sandıkta cevap verdi. Fakat yerine kayyım atanan arkadaşlarımız görev süreleri boyunca halka birçok hizmet sağlamıştır bunu hazmedemeyenler bugün kayyım sistemine başvurdular. Biz buradayız ve mücadelemiz, direnişimiz devam edecek. Sonuç alana kadar buradan gitmeyeceğiz. Wan’da 14 belediyenin de DEM Parti tarafından kazanılmasının AKP-MHP iktidarına yaşattığı hezimeti böyle gidermeye çalışıyor. Wan halkı da Kürt halkı da artık her şeyin çok farkında ve AKP-MHP tarafından vurulan darbeyi kabul etmeyecektir” diye belirtti.
 
‘Kayyımlara fırsat vermeyeceğiz’
 
Erzirom Tatos (Tekman) Belediye Eşbaşkanı Gülen Şengül, halkın kendi iradesine sahip çıkması gerektiğini belirterek, “Kayyımların hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Halkın iradesine atanan kayyımlara fırsat vermeyeceğiz. Biz bu atamaları kabul etmiyoruz. Sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
 
‘Bariyerlerini ve atadıkları kayyımı geri çeksinler’
 
Üç gündür soğuk havaya rağmen direndiklerine dikkat çeken Bêgirî (Muradiye) Belediye meclis üyesi Emine Yarvaç, “Bu kabul edilebilir değildir, halka zulümdür. Buna karşı direniyoruz. Mîks halkı aziz bir halktır. Kayyım atamalarını, yapılan bu zulmü hak etmiyorlar. Biz istemiyoruz, bariyerlerini ve atadıkları kayyımı geri çeksinler. Başkanlarımız seçimle geldiler gideceklerse yine seçimle gitmeliler. Bu halk bu zulmü kabul etmeyecek ve direnişine devam edecektir” dedi.
 
‘14’te 14’ün hazımsızlığı’
 
Kayyım gaspına karşı Kürt halkının gösterdiği direnişin altını çizen Elbak (Başkale) Belediye Eşbaşkanı Şengül Polat, Kürt halkının iradelerine sahip çıkma noktasında her zaman net bir tutum sergilediğine işaret ederek şunları söyledi: “Türkiye’de 2016 yılında başlayan kayyım süreçleri 31 Mart seçimleri sonrasında da tekrar devreye sokuldu. Wan özelinde 14’te 14’ün hazımsızlığı üzerinden değerlendirebiliriz bunu. İktidarın bunu kabullenememesine bağlayabiliriz. Kendilerince bir algı oluşturmaya çalışıyorlar ‘herhangi bir suçu, davası olmayan kişileri seçseydiniz böyle bir şey açığa çıkmazdı’ üzerinden kendilerini aklamaya çalışıyorlar ama biz 2019 yılında bu atamaların bununla bağlantılı olmadığını çok net gördük. Hiçbir davası ya da soruşturması olmayan arkadaşlarımızın olduğu yerlere de kayyım atamaları gerçekleşti. Tamamen Kürt halkını ve iradesini kabul etmemek söz konusu. İki dönemdir kayyımlarla beraber Kürdistan’da açığa çıkan politikaları tekrar faaliyete geçirdiklerini söyleyebiliriz. Çünkü her iki dönem de kayyım süreçlerinde hiçbir il ve ilçede herhangi bir çalışma yürütülmedi. Halkın hizmeti için kullanılması gereken bütçenin tamamı kurumlar arasında paylaşıldı, kurumlara peşkeş çekildi. Her kurumun kendine ait bir bütçesi olmasına rağmen belediyelerin bütçesi diğer kurumlara tahsis edildi. Halkın yol, ulaşım sorunu olsun, kültürel faaliyetler ve dil boyutuyla belediyelerin halktan tamamen bir koparılma süreci olarak dile getirebiliriz. Biz buradayız, nöbetimiz devam edecek, bu kayyım talanlarının bitirileceği güne dek mücadelemiz devam edecek. Bahçesaray halkının yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz.”