İSTANBUL - HDK’nin düzenlediği “Savaşa hayır” forumunda  "birlikte mücadele ve birlikte kazanma" mesajı öne çıkarken, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş yaptığı konuşmada, Türkiye’de yaşanan çoklu krizin nedeninin de sürdürülen savaş olduğuna dikkat çekti. 

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), “Filistin’den Suriye’ye, Gazze’den Rojava’ya, halklara dayatılan emperyalist savaşa hayır!” şiarıyla Taksim’de bulunan Hill Otel'de forum düzenledi. “Filistin’den Suriye’ye, Gazze’den Rojava’ya, halklara dayatılan emperyalist savaşa hayır!” pankartının açıldığı forumda, çok sayıda siyasi parti, emek örgütü ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. 

 

Forumda ilk olarak HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş konuştu. Foruma katılanları selamlayarak konuşmasına başlayan Meral Danış Beştaş, dünyanın 2 büyük savaş geçirdiğini ve 3’üncü Dünya Savaşı’nın ise başlaması kaygısının yaşandığını söyledi. Meral Danış Beştaş, Orta Doğu’da başlayan savaşın kapitalistlerin ve işbirlikçilerin ortaklığı ile büyüdüğünü belirterek, “Aslında ne birinci, ne ikinci, ne üçüncü dünya savaşı bu. 1900’lerin başında başlayan savaş sadece kesintilere uğradı, molalar verildi ve devam edildi. Neden? Çünkü kar hırsını kerteriz alan kapitalist sistemi besleyecek olan tek şey savaştır. Neden? Silah tüccarlarının kazanması gerekir, silah üreticileri ancak bu yolla ceplerini doldurabilir ve sömürü ancak bu şekilde devam edebilir. Orta Doğu’daki petrol kaynaklarını elde etmek ve halkları sömürü düzenine dahil etmek savaşla mümkündür” dedi.

 

‘Halklar IŞİD çeteleri ile baş başa!’

 

Orta Doğu’da sürdürülen savaş politikalarının halkı yoksulluğa ve yok oluşa sürüklediğini ifade eden Meral Danış Beştaş, 2011’den beri yaşanan Suriye iç savaşının büyük travmalara sebep olduğunu vurguladı. Meral Danış Beştaş, “IŞİD barbarlığının yarattığı büyük tahribatı hala üzerinden atamamış, hafızalarından silememiş olan halklar, şu an biçim değiştirmiş yeni IŞİD çeteleri ile baş başa. Êzidî halkına yönelik büyük kıyımın etkileri hala sürüyor, hala köleleştirilmek istenen Êzidî çocuklar derin internet üzerinden satılmak isteniyor ve insanlık böylesi bir soykırım karşısında hala sessiz! Mülteci krizi devam ediyor, savaştan kaçan Suriyelilerin yüzlercesi deniz aşırı ülkelere hayat kurmak için çıktıkları yolculuklarda öldü, milyonlarcası Türkiye’de ayrımcılığa uğruyor. Büyük bir nüfus krizi doğuyor” şeklinde konuştu.

 

‘Türkiye’de yaşanan çoklu krizin nedeni sürdürülen savaştır’

 

Meral Danış Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistin halkının her gün bombalandığı ateş hattında Türkiye hala İsrail ile iş tutuyor, ticaret yürütüyor. Savaşa hayır diyenler cezaevinde! Kürt halkının 4 parçada bırakıldığı yalnızlığı ve IŞİD barbarları ile mücadelesi apayrı bir boyut. Rojava’daki büyük direniş ve elde edilen insanlık kazanımları şu an risk altında. Tüm bu gelişmeleri hem kaygı hem de şaşkınlıkla izliyoruz. Çünkü halkların savaşa karşı olan sesi kısılmak isteniyor, egemenler kapalı kapılar ardında alkış görüyor. Ve bizler yani halklar, dünyanın kremasını yiyen bir avuç emperyalisti yenebiliriz. Zira onlar bizlerin emeği ile bilek gücü ile varlar ve biz olmazsak yok oluşa mahkumlar. İşte bu yüzden birlikte ses çıkarmalı, savaşı durdurmalıyız. Bu savaş ancak halkların birlikteliği ile son bulacaktır. Silah sesleri uzakta diye düşünmeyin. O silahların mermisi, bu ülke halklarının sofrasından gidiyor, çocuklarımızın kursağına girecek olan lokmadan karşılanıyor. Türkiye’de yaşanan çoklu krizin nedeni sürdürülen savaştır. Bu nedenle hep birlikte el ele verelim ve coğrafyamızdaki amansız savaşı durduralım.”

 

‘Savaşa karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz’

 

Ardından söz alan Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, sürdürülen savaşa karşı halkların nasıl bir yol yöntem izlemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bizler ne yapmalıyız? Oradaki halklara ne yapabiliriz? Kürtlerin bir kazanım elde etmemesi için bu savaş Türkiye’nin işine geliyor. Türkiye ile bağlantısını kurmak mümkün. Bahçeli’nin mecliste DEM Parti’ye el uzatması ve söylemleri ve hemen akabinde kayyım ve savaşın başlaması savaşı körüklediği ve yeni bir savaş sürecinin başlamasından bağlantısız değildir. Bu savaşa karşı ise hep birlikte mücadele vermeliyiz” diye belirtti.

 

‘Barış talebini yükseltmemiz gerekiyor’

 

Ardından konuşan Demokratik Alevi Derneği (DAD) Eşbaşkanı Kadriye Doğan ise, “Bugün Suriye’de inançsal katliamlar gündemde. Ortadoğu, hem halkların emeğini hem de zenginliklerini tekrar tekrar sömürmek için bir alan. Hem Orta Doğu’da hem de Türkiye’de barışın adresini gösterip ardından ise halka çok ağır bir şekilde savaş açılması, toplumlarda barış mümkünmüş gibi bir algı yaratıyor. Demokrasi mücadelesini veren herkesin ortak bir şekilde güçlü bir mücadele sürdürmesi gerekiyor. Barış talebini çok güçlü bir şekilde örgütleyip alanlarda yükseltmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

 

Ortak mücadele hattı!

 

Daha sonra ise CHP İstanbul İl Eğitim Sekreteri Ali Ekber Cömert söz aldı. Ali Ekber Cömert, “Savaş sistemini hep birlikte mücadele ederek bitirmeliyiz. Burada durum tespitlerinden öte, bakış açımızı ‘ne yapsak’ diyerek yeni taktik ve çözüme ulaştıracak pratikler geliştirmeliyiz. Ortak mücadele hattını hep birlikte yürütmeliyiz” şeklinde konuştu.

 

‘Halkın haklı ve meşru mücadelesini sahipleniyoruz’

 

“Savaşa hayır” çağrısının böylesi bir süreçte çok önemli olduğuna dikkat çeken Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı ise şunlara dikkat çekti: “Türkiye’nin kendi egemen çıkarları için ortak çetelerle birlikte Rojava’da sürdürdüğü bir savaş söz konusu. Türkiye bölgesel bir güç elde etmek istiyor. Halklara, kadınlara, emekçilere, çocuklara yönelik sürdürülen savaşa karşı biz devrimciler mücadele edeceğiz. Rojava ve Suriye’de halkların haklı ve meşru öz savunmalarını sahipleniyor ve birlikte mücadele sözü veriyoruz. Hep birlikte mücadele edip hep birlikte kazanacağız.”

 

Forum, sürdürülen tartışmaların ardından son buldu.