Heyet üyelerinden Abdullah Öcalan için uluslararası çağrı
- 09:05 5 Aralık 2024
- Güncel
Rozerin Gültekin
İSTANBUL - Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunan uluslararası heyette yer alan İtalya Yeşil Sol İttifakı Milletvekili Francesca Ghirra ve Norveç Kızıl Parti Kürt Dayanışma Grubu Yöneticisi Anne Kulseng Berg, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümündeki rolüne dikkat çekti. Kadınlar, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü sağlamak için ellerinden geleni yapacaklarının mesajını verdi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde tecrit derinleştirilmeye çalışılmasına karşı her alanda tecride karşı mücadele yürütülüyor. Bunlardan biri de aralarında gazeteci, parlamenter ve siyasi parti temsilcilerinden oluşan uluslararası bir heyetin Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunması oldu. Heyet 2 Aralık’ta Türkiye’ye geldi ve Abdullah Öcalan’ın avukatlığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’ni (ÖHD) ziyaret etti. Heyet ardından 3 Aralık’ta da Ankara’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ile görüştü. Görüşmelerin ardından heyet, Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu.
Heyette yer alan kadınlar yaptıkları görüşmelere ilişkin JINNEWS’e konuştu.
Kürt sorunu için barışçıl bir yol bulmanın çok önemli olduğunu ifade eden İtalya Yeşil Sol İttifakı Milletvekili Francesca Ghirra, Abdullah Öcalan'ın en kısa sürede özgür kalmasını umduklarını söyledi. Francesca Ghirra, “Sayın Öcalan’ın tecrit edilmesi, insan haklarına saygıyla çelişen korkunç bir şey. Bunca yıllık tecritten hala bu kadar parlak ve Kürt sorununu nasıl barışçıl bir şekilde çözebileceğini düşünmek ve yazmakla ilgileniyor. Umarım sonunda bu acılar Kürt meselesinin çözümü için olumlu bir yola ulaşabilir. Sayın Öcalan’ın neden bunca yıldır tecrit altında, hapiste olduğunu anlamıyorum. Düşüncelerinden dolayı orada, çünkü o her zaman barış olacağını söylüyor. İtalyan hapishanelerindeki durum çok iyi değil, çünkü çok kalabalık koğuşlar ve insanların doğru düzgün hakları yok. Fakat Sayın Öcalan'ın durumuyla kıyaslanabilecek bir örneğimiz yok, çünkü siyasi hakkını kullandığı için hapsedilen ve tecrit edilmiş vakalarımız yok. Umarım İtalya Kürt halkının çektiği acıların sonlanması için destek olabilir. Herkesin barış içinde yaşama hakkı var. Sayın Öcalan'ın, Kürt halkının haklarının tanınması, bu tecridin sona erdirilmesi ve Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız” dedi.
Anne Kulseng Berg: Tecrit büyük bir sorun
Norveç Kızıl Parti Kürt Dayanışma Grubu Yöneticisi ve Norveç’te feminist harekette yer alan Anne Kulseng Berg, Norveç birçok Kürt kadın örgütüyle, çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve Türkiye’de neler olduğunu görmek üzere geldiklerini ifade etti. Anne Kulseng Berg, “Tecrit büyük ve zor bir problem olarak önümüzde duruyor. Norveç'te ve Avrupa'nın geri kalanında yaşayan bizler için, Sayın Öcalan’ın bu şekilde tecrit edilmesinin ne kadar ciddi olduğunu anlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü şu anda gözlemlediğimiz kadarıyla Türkiye, Suriye, İran’daki Kürtler için tecrit büyük bir sorun ve Abdullah Öcalan çok sayıda insanı bir araya getirebilecek ya da toparlayabilecek güçte birisidir. Döndüğümde yapacağım ilk şey bu bilgilerin bir kısmını kendi organizasyonuma aktarmak ve daha sonraki adım Norveç'ten gelen diğer temsilcilerle birlikte Norveç Barosu ile bu konuda nasıl işbirliği yapabileceğimizi ve belki de hükümetlerimiz üzerinde nasıl baskı kurabileceğimizi tartışmaya açmak olacak” ifadelerini kullandı.
‘Jineoloji güçlü bir ideoloji’
Abdullah Öcalan’ın paradigması olan ‘Jineoloji’yi ilk olarak Oslo’da gerçekleşen bir konferansta öğrendiğini söyleyen Anne Kulseng Berg, Jineoloji’nin kendisini çok etkilediğini belirtti. Anne Kulseng Berg, “Bu gerçekten ilginç bir düşünme biçimi, oldukça güçlü bir ideoloji. Feminizmin bir türü olan ve kadınları sömüren veya hayatlarını daraltan sistemleri ele alan radikal feminizmle pek çok ortak özelliği var. Akademiler kurarak bunu geliştirmelerinin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. İsveç'te, Stockholm'de bir akademi olduğunu biliyorum, bence Norveç'te de bir tane açılmalıdır. Bu seyahati gerçekleştirme imkânına sahip olduğum için ne kadar minnettar olduğumu ve hayatımda istediğim yere gidip istediğim şeyi yapabilme imkânına sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu hissettiğimi belirtmek isterim, çünkü bu bana kadınların hem evde hem de burada ve dünyanın dört bir yanında seslerini duyurma sorumluluğu yüklüyor” sözlerine yer verdi.