Mexmûr

  • 09:04 13 Aralık 2024
  • Jıneolojî Tartışmaları
“Verdikleri geçici kimlik belgesine ‘Mexmûr  ilçe sınırlarının dışına çıkamaz’ ibaresi koyarak, halkın çevrede dolaşması yasaklanıyor ve bölge halkıyla ilişkilenmesi sınırlandırılıyordu.”
 
Berwar Avent
 
Baskılar sonucu göçmen halkın son durağı Mexmûr  kampı oldu. Mexmûr bölgesine gelmeleriyle birlikte karşılaştıkları zor koşulların aşılması ve temel yaşam ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için, başta BM olmak üzere birçok kurum ve kuruluşla irtibat kurarak, ilişkiler geliştirdiler. Her ne kadar günümüzde doğası ve güzelliğiyle bilinen bir yer olsa da BM ve Irak’ın bu halkı bu alana yerleştirme amacı onları boş olan bu çölde ölüme terk etmekti. Zaten daha önceki kampta büyük bedeller ödeyen bu halk, bu kampta da yaşam koşullarını oluşturana kadar büyükten küçüğe birçok bedel verdi. Pek çok çocuk susuzluk ve açlıktan, yine akrep sokmalarından ve aşırı sıcaktan yaşamlarını kaybetti. 
 
Zamanın Irak hükümeyi ‘KDP’ye karşı koruyorum’ imajını oluşturmak için göçmen halkın Mexmûr  Kampı’na gelmelerini kabul etmişti. BM ve Irak hükümeti de bu örgütlü topluluğu kendi düzenlerine zarar vereceği hesabıyla dağılmaları için farklı planların içine girmişlerdi. Çevre halkıyla ilişkilerini sınırlandırmak için dolaşımlarına yasal sınırlandırmalar getirildi. Verdikleri geçici kimlik belgesine ‘Mexmûr  ilçe sınırlarının dışına çıkamaz’ ibaresi koyarak, halkın çevrede dolaşması yasaklanıyor ve bölge halkıyla ilişkilenmesi sınırlandırılıyordu. Buraya gelen halk ise geçmişten gelen tecrübeleriyle harekete geçmiş, kurumlarını oluşturarak dayatılan bu ambargo sistemini aşmaya çalışmıştır. Bu kapsamda kurumlar oluşturmuş, dış ilişkiler komitesini inşa ederek hareket özgürlüğü için çalışmalar yürütmüştür. 
 
Kısa sürede bölgedeki halkla kaynaşma gerçekleşti
 
Kamp halkını yalnızlaştırma politikaları kapsamında ciddi saldırılar söz konusu oldu. MİT’in ve yereldeki işbirlikçilerinin “Bu göçmenler Müslüman değil komünisttirler, hepsi gayrimüslimdir” gibi bölge halkı içinde karalayıcı propagandalar üretildi. Bu politikaları boşa çıkarmak ve kendi gerçeklerini izah etmek için Mexmûr halkı harekete geçmiştir. İlk etapta kampta namaz kılanlardan kalabalık bir grubu örgütleyip Mexmûr ilçesindeki camiye, cuma namazını kılmak için gönderdiler. Böylece kampa dair yaymak istenilen imaj boşa çıkarılıp, çevre halkıyla ilişkilerin gelişmesinde etkili ilişkilenme biçimleri denendi. Mexmûr’un yerleşik halkıyla ilişkilerinin normal bir seyre kavuşması için iyi bir zemin oluştu. Günlük ihtiyaçların karşılanmasında yapılan alışverişler, pazarda günlük ilişkilenmeler ile birlikte kısa sürede bölgedeki halkla kaynaşma gerçekleşti. Kürt dilinin Soranca lehçesinin, Kurmancî lehçesiyle kısa sürede kaynaşması sonucu artık birbirini daha iyi anlayan bir atmosfer oluştu. Kuzey ve Güney’deki halk tarihsel olarak belki de ilk kez bu kadar birbirine karşı uzun süre yakın hissetti. Artık dilin farklı lehçeleri kendi aralarındaki mesafeyi kapatıyor, konuşmalarında birbirlerinin lehçeleriyle karşılık verebiliyorlardı.
 
KDP ambargosu
 
Zaman içinde, yerel iktidarın ve özellikle KDP’nin Mexmûr  halkıyla ilişkilenmeyi yasaklayan bir tutum içinde olması, bölge halkının kamp halkına yaklaşımında mesafe oluşturdu. Mexmûr halkıyla ilişki geliştirenlerin baskı, tehdit ve farklı yaptırımlarla karşılaşması, ilişkilenmeyi sınırlandırmış ve daraltmıştır. Bununla da yetinmeyen KDP kendi hakimiyeti altındaki alanları yasaklamış ve ambargo uygulayarak her türlü ilişkilenmeyi cezalandırma nedeni olarak görmüştür. Bölgenin idari olarak KDP’nin elinde olması, kamp halkına karşı uyguladığı baskıcı yaklaşımın etkili olmasına neden olmuştur.
 
Fakat Mexmûr  halkı bulunduğu coğrafyayı korumaktan ve yeni yaşamı inşa etmekten vazgeçmemiştir. Mexmûr  halkının DAİŞ’e karşı savaşarak, bölgenin DAİŞ’ten kurtarılmasına katkıda bulunması ve bölgede bulunan halkın güvenini kazanması bu duruma verilecek önemli örneklerden biridir. Zira bu durum kampın, DAİŞ’ten zarar gören yerel halkla doğal ittifak cephesi haline gelmesini sağladı. KDP’nin yaklaşımlarına rağmen kamp halkı DAİŞ çeteleri bölgeye saldırmadan önce bölgede bulunan bütün parti ve örgütlere, DAİŞ çetelerine karşı birlikte savaşıp bölgeyi koruma teklifini dış ilişki komitesi üzerinden bildirdi. Birlikte aynı cephede bölgeyi savunmak için söz konusu parti ve örgütlerle toplantılar yapıldı. Bu girişimden memnun olan ve destek sunmayı beyan eden örgütler kamp halkının bu girişiminden çok etkilenmişlerdi. Fakat her zaman olduğu gibi yine KDP bu girişime karşı çıkmış ve katılımlarını beyan eden örgütleri uyararak boşa çıkarmaya çalışmıştır.
 
İlişkilerini ilkeli, dürüst ve samimi bir yaklaşımla kurmuşlardır
 
Kampın, saldırılara karşı örgütlü ve direnişle cevap vermesi ve tüm saldırılara karşı direngen bir ruhla karşı koyması, bölge halkında güven oluşturmuş ve daha da ilgi odağı haline getirmiştir. Bölge halkı özellikle Arap halkıyla barış içinde olmaya gayret ederek ilişki geliştirmeyi esas almış, şimdiye kadar söz konusu halkla ciddi bir sorun yaşamamıştır. Bu halkın toplumsal formlarıyla dostluk ilişkilerini, bu toplumsal formların onun doğal ittifakı olduğu bilinciyle geliştirmişlerdir. İlişkilerini ilkeli, dürüst ve samimi bir yaklaşımla kurmuşlardır. Bölgedeki Arap aşiretleri, kamp halkına ve onun bölgede yarattığı güvene saygı duymuş bu durum ilişkileri iyi bir noktaya taşımıştır. 
 
Not: Yazının devamı “İçerden Dışarıya Gençlik ve İşçi Akışı” başlığıyla haftaya yayınlanacaktır. 
 
 

Etiketler:

jinnews Jineolojî