Ring araçlarında işkence, muayenede hak ihlali

  • 09:01 14 Ocak 2025
  • Güncel
Arjin Yüksekbağ 
 
ANKARA – Cezaevlerinde artan hak ihlalleri, hasta tutsakların yaşam hakkını tehlikeye atıyor. İHD Ankara Şube Eş  Başkanı Nuray Çevirmen, kelepçeli muayene, tekli ring araçları ve tedavi hakkının engellenmesi gibi sorunların kronikleştiğini vurguladı.  Nuray Çevirmen, yetkililere ve meslek örgütlerine ortak mücadele çağrısında bulundu.
 
Cezaevlerinde yaşanan sorunlar ve sıkıntılar her geçen gün artarak devam ederken, yetkililer tarafından konuya ilişkin bir adım atılmış değil. Ülkede birçok kesim, cezaevlerinde bulunan tutsaklar özelinde hasta tutsakların durumunu kamuoyuna taşımış olmasına rağmen, yaşanan hak ihlalleri ile yüz yüze kalan çok sayıda tutsak bulunuyor. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Eş Başkanı Nuray Çevirmen, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan ağır hasta tutsak Selver Yıldırım’ın gönderdiği mektupta değindiği ihlaller çerçevesinde, cezaevlerinde sağlık ve tedavi haklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Birbirini tetikleyen sorunlar var’
 
Cezaevlerinde bulunan tutsakların yaşadığı hak ihlallerini dile getiren Nuray Çevirmen, şunları söyledi:“Her hak bağlamında, mahpusların yaşadığı çok büyük sorunlar var. Elbette yaşam hakkını ve sağlık hakkını ihlal eden sorunlar bunların başında gelmektedir. Hasta mahpusların yaşadığı sorunların pek çok boyutu var aslında. Hastane sevkleri sırasında yaşadıkları sorunlardan tutalım, sevklerin uzun sürelere yayılması, revirlere bile aylar sonra çıkarılmaları, ilaçların temininde ve beslenmede yaşanan problemler gibi birbirini tetikleyen sorunlar var. Uzun süre tedavi edilmeyen bu sorunlar kronikleşiyor ve yaşam hakkı ihlaline neden oluyor.”
 
Ring işkencesine maruz bırakılıyorlar
 
Son dönemde özel olarak yaşanan en büyük sorunların, sağlık hakkının tamamen ihlal edilmesiyle ilgili kelepçeli muayene ve tekli ring araçları olduğunun altını çizen Nuray Çevirmen, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mahpuslar zaten kendi sağlık problemlerinden kaynaklı hastaneye gitmektedir. Ancak sevklerde karşılaştıkları bu sıkıntı ve sorunlar, hastalıklarını iyileştirmek bir yana, daha da nüksetmesine ve ağırlaşmasına neden olan uygulamalardır. Mahpuslar tekli ring araçlarıyla sevk ediliyor. Daracık, bir kişinin sığabileceği kadar bölmelerden oluşmuş yerlerde, kimi zaman aşırı sıcak ya da aşırı soğuk kapalı kutuların içinde saatlerce beklemek zorundalar.”
 
Tutsakların hakları engelleniyor
 
Muayene sırasında tutsakların ayrımcı politikalarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Nuray Çevirmen, bu konuda hekimlerin üstlerine düşeni yerine getirmediğini  dile getirdi. Nuray Çevirmen, “Kelepçeler açılmıyor. Hekimler tarafından kelepçelerin açılmaması, hasta haklarının ihlal edilmesi demektir. Yaşam ve sağlıkla ilgili her türlü hakkı korumakla yükümlü olan sağlık personeli ve hekimler eliyle ne yazık ki bu kelepçelerin açılmaması söz konusu. Oysaki daha önce bu konuda duyarlı olan ve etik ilkeler çerçevesinde bakan hekimler vardı. Ancak bugün neredeyse bu etik ilkelere uymayan bir sağlık sistemi ile karşı karşıyayız. Bu durum elbette politik yansımaların bir sonucudur. Ama sonuç itibariyle hekimler, kim olursa olsun, ayrım gözetmeden sağlık hakkını korumakla yükümlüdür. Bu nedenle kelepçeli muayeneye birinci elden karşı çıkması gereken kişiler hekimlerdir. Ancak muayene sırasında hekim tarafından da problem yaşanıyor. Soru-cevap şeklinde teşhis konuluyor ve uzun sürelere yayılan sevklerin yanı sıra muayeneyi engelleyen bir süreç işlediği için herhangi bir iyileşme sağlanamıyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Başvurulara dönüş yapılmıyor’
 
Bu süreçte kendilerine çok sayıda başvuru ve mektup geldiğini belirten Nuray Çevirmen, gerek tutsakların gerekse kurumların yaptığı başvurulara ve taleplere resmi bir yanıt verilmediğini sözlerine ekledi. 
 
Kelepçe açılmıyor, tedaviler aksatılıyor
 
Hekimlerin kelepçeli muayeneyi güvenlik gerekçesiyle istemediği yönünde bilgi aldıklarını belirten Nuray Çevirmen, “Türk Tabipleri Birliği’nin, hekimleri bu konuda eğitmek için çabaları ve çalışmaları vardı, ancak bu çalışmalar hekimler tarafından bir karşılık bulmadı. Normalde buna karşı çıkması gereken meslek grubunun, bu ihlali ortaya koyan bir grup hâline gelmesi gerçekten çok acı bir durum. Genellikle jandarma ya da cezaevi personeli bu konuda şikayet edilen taraf oluyor. Kelepçeleri açma talebinde bulunan hekimlerin karşısında duran bir kısıtlama söz konusu. Ancak yine de hekimin bu konuda ısrarcı olması gerekiyor. Tam anlamıyla tedaviyi ortadan kaldıran bir sistem oluşturulmuş durumda ve bunda ısrar ediliyor” dedi. 
 
Muayene olmadan geri dönüyorlar
 
Son olarak ağır hasta tutsak Selver Yıldırım’dan hak ihlallerine ilişkin bir mektup aldıklarını belirten Nuray Çevirmen, şu bilgileri verdi: “Selver Yıldırım, hasta mahpus listemizde yer alıyor ve gözleriyle ilgili çok ciddi sorunlar yaşıyor. O da Şehir Hastanesi’nde, muayene esnasında kelepçeli muayeneyi ve tekli ring aracıyla götürülmeyi reddettiği için sıkıntılarını dile getirdi. Ancak açılmayan kelepçe nedeniyle muayene olamadan yeniden cezaevine dönmek zorunda kaldı. Özellikle kadın mahpusların bu tür sorunlarla karşılaştığını biliyoruz. Bu uygulamalardan kaynaklı, çoğu zaman kadın mahpuslar muayene olamadan cezaevine dönmek zorunda kalıyorlar.”
 
‘Mücadele edilmeli’
 
Yaşanan tüm ihlallerin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Nuray Çevirmen, şunları ekledi: “Sağlık, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına çok büyük görevler düşüyor. Sağlığı ortadan kaldıran bu uygulamaların mutlaka son bulması gerekiyor. Ancak bunu sağlayacak koşulları oluşturabilecek meslek ve sağlık örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların, bu ihlaller temelinde mutlaka başvurular yapması gerekiyor. Bu ihlallerin son bulması için ortak bir mücadele yürütülmesi şart.”
 

Etiketler:

ihd jinnews