Berîvan Yûnis: Türkiye savaş suçlarından yargılanmalı!
- 09:05 14 Aralık 2024
- Güncel
Derya Ren
RIHA - Kongra Star Eğitim Komitesi'nden Berîvan Yûnis, Suriye’de Baas rejiminin devrilmesi sürecini fırsat bilerek Özerk Yönetim’in denetimindeki bölgelere saldıran Türkiye ve bağlı paramiliter gruplara ilişkin, uluslararası güçlere çağrıda bulunarak, “Türkiye’nin işlediği savaş suçları nedeniyle yargılanması gerekiyor” dedi.
Heyeti Tehrir el-Şam (HTŞ), Baas rejimine karşı başlattığı saldırıların ardından rejim yıkılırken, Orta Doğu’da süreç yeni bir aşamaya girdi. HTŞ, tarafından yeni bir hükümet kurulurken, Türkiye ve ona bağlı paramiliter güçlerin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları ise devam ediyor.
Türkiye’nin saldırılarına karşı büyük bir direniş içerisinde olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, yaptıkları açıklamalar ile Suriye’nin geleceği ve Kürtlerin kazanımları için diyaloga hazır olduklarını belirtiyor.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ve Suriye’de gelişen son duruma ilişkin Kongra Star Eğitim Komitesi Yöneticisi Berîvan Yûnis, değerlendirmelerde bulundu.
‘Saldırılarda birçok insanlı suçu işlendi’
26 Kasım’dan bu yana saldırıların devam ettiğini belirten Berîvan Yûnis, Şam hükümetinin devrilmesiyle beraber Suriye ve Rojava’da farklı bir sürecin içine girildiğini kaydetti. Berîvan Yûnis, “Şuan geçici bir hükümet kurulmuş durumda. Aynı zamanda HTŞ’nin saldırıları ile beraber Türkiye’nin de Til-Rifat, Şehba Minbiç’e saldırıları başladı. Saldırılardan kaynaklı binlerce kişi göç etmek zorunda kaldı. Minbiç’te ateşkes ilan edilmesine rağmen hala saldırıların olduğu bilgisi geliyor. Birçok insanlık suçu işlendi bu saldırılarda. Kadınlar, çocuklar kaçırıldı, işkenceler yapıldı, esir alınmalar oldu, evleri ve iş yerlerini talan etme durumunun yaşandığını biliyoruz. Aynı zamanda bu saldırıların bölgeye etkisi oldu. Özerk yönetim yılardır çok renkli ve demokratik bir bölge için çabalıyor. Ancak şunu gördük ki rejim direnmedi ve düştü. Bundan kaynaklı da şuan görüyoruz ki defakto bir durum söz konusudur” diye konuştu.
‘Kadın kazanımları için tehlike söz konusu’
Özerk Yönetim'in diyalog için yaptığı çağrıları hatırlatan Berîvan Yûnis, “Ulus devletlerin bu şekilde katliam yaparak, kendi gerçekliğini ortaya koyduğunu görüyoruz. Ama tüm bunların yanında oluşan bu kaosta kadınların kazanımlarının ve özgürlüğünü tehlikeye atan bir tehlike söz konusudur. Özerk Yönetim’in Suriye ve Rojava toprakları için önlerine koydukları demokratik projelerin hedef alındığını görüyoruz. İktidarların çözüm olamayacağını gördük ve kendisiyle birlikte kötü sonuçları olacağını öngörüyoruz. Eğer kurulan yeni hükümet tüm halkları ve kadın haklarını kabul etmezse yine eski sisteme dönülmüş olur. Cinsiyetçi, dinci ve milliyetçi bir sistemin kurulması aynı zamanda, eski sistemin bir tekrarı olur. Kurulan yeni sistem emperyal güçlerin denetimi altında ve gözlemci konumunda ama buna rağmen birçok olayların yaşandığını görüyoruz. Eğer yapılan bu durumlar karşısında sessiz kalınırsa daha da kötü bir döneme girmiş olacağız” diye ekledi.
Uluslararası kurumlara çağrı
Berîvan Yûnis, Özerk Yönetim’in kurmuş olduğu sistemin tüm dünya tarafından görüldüğünü belirterek, devamında şunları söyledi: “Tüm halkları kendi içerisinde barındıracak bir güce ve tecrübeye sahiptir. Kendisine ait bir ordusunun olduğu gerçeği de göz önündedir. Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünya için tehlike olan DAİŞ’i durduran bir güce ve iradeye sahip. Bu tüm dünya için bir örnektir. Bizler de Kongra Star olarak çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Her zaman kadınların kazanımları için mücadelemizi vereceğiz. Şuan Türkiye’nin Rojava’da yaptığı savaş suçudur ve bir ulus yok edilmek isteniyor. Türkiye’nin işlemiş olduğu bu savaş suçları için yargılanması gerekiyor. Bu konuda uluslararası kurumlara çağrı yapıyoruz. Türkiye’nin yaptığı suçların hesabını vermesi gerekiyor.”
‘Kürtlerin bir statüsünün olması gerekiyor’
Özerk Yönetim’in tanınması gerektiğini sözlerine ekleyen Berîvan Yunis, “Suriye’de oluşacak yeni sistemde Kürtlerin bir statüsünün olması gerekiyor. Çözüm noktasında Özerk Yönetim’in tecrübeleri var, bunlar göz ardı edilmemelidir. Bizlerde kadın örgütleri olarak örgütlenmemize daha etkili yapmaya çalışıyoruz. Çünkü çetelere ait uyuyan hücreler hala var. Bundan kaynaklı Özerk Yönetim’e daha çok sahip çıkmak ve örgütlenmek zorundayız” ifadelerini kullandı.