Eulâlia Reguant: Orta Doğu için tek çözüm Öcalan’ın paradigması

  • 09:03 16 Aralık 2024
  • Güncel
Melek Avcı
 
ANKARA - Uluslararası toplumun Rojava Devrimi ve DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi hatırlaması gerektiğini belirten Katalonya Milletvekili Eulâlia Reguant, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigmasının Orta Doğu için tek demokratikleşme önerisi olduğunu belirterek, “Sayın Öcalan’ı özgürleştirmek aynı zamanda Suriye’deki ve tüm bölgedeki çatışmayı çözmenin bir yoludur” dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan, ağırlaştırılmış tecrit altına tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yıllar sonra 23 Ekim’de İmralı’da yaptığı görüşmede Abdullah Öcalan’ın barış için her zaman hazır olduğu fakat tecridin sürdüğünü belirttiği mesajını paylaşmıştı. Ayrıca Abdullah Öcalan, görüşmede “Biz bu sorunu diyalog yöntemiyle çözebiliriz. Biz bu sorunu aslında 2000 yılında çözebilirdik. 1999 yılında da Kürt-Türk meselesinin çözümüne hizmet yaparım dedim. 2000 yılında da söyledim, şimdi de söylüyorum. Ama işi farklı bir boyuta çektiler. Dediler ki, ‘Apo kendini kurtarmak için bunu yapıyor.’ Hâlen geldiğimiz noktadayız; hâlen parlamentoda konuşulan mesele budur. Yıl 2024; hâlen savaş, hâlen çözümsüzlük, hâlen çatışma” sözlerini kullandı. 
 
Bu görüşmenin ardından verilen disiplin cezaları ile tecrit sürdürülürken Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusunda bulunmak için 3 Aralık günü Ankara’ya uluslararası bir heyet geldi. Bu heyet içerisinde yer alan Katalonya Milletvekili Eulâlia Reguant bu ziyaretlerdeki izlenimlerini aktarırken bugün Orta Doğu’da ve Suriye’de süren savaşta Abdullah Öcalan’ın tek anahtar olduğunu bir kez daha vurguladı. 
 
İzlenimleri Türkiye’nin tecrit için adım atmadığı oldu
 
Uluslararası kurumların verdiği tavsiye kararlarına rağmen ziyaretlerinde bu kararların hiçbirinin hayata geçirilmediğini gördüklerini söyleyen Eulâlia Reguant, “İmralı cezaevinde tutulan Sayın Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmek ve hem kendisinin hem de beraberindeki siyasi tutsakların tecridini sona erdirmemek için Türkiye’yi ziyaret ettik. Kürt sorununun ve aynı zamanda Orta Doğu'daki çatışmanın çözülmesi ya da çözülmesi için en azından bir yol açılması gerektiğini merkeze koyduk. Ziyaretlerde gördüğümüz şey, Türk hükümetinin insan hakları ve tutsakların haklarının korunması konusunda verilen tavsiyeleri dinlemediği veya uygulamadığı oldu. Türkiye’nin İnsan hakları standartlarına uymadığı için tecridin sona erdirilmesi gerektiğini söyleyen çok sayıda uluslararası kurum var. İstanbul'daydık, Sayın Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmeler yaptık ve ayrıca insan hakları örgütleriyle de bazı görüşmelerimiz oldu. Bize farklı uluslararası kuruluşların, İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kurumların raporlarını kanıt göstererek söyledikleri şey, Türkiye'nin uluslararası hukuk kurallarını dinlemediği ve bunlara uymadığıydı. Uluslararası kurumlar tecridin sona ermesi gerektiğini söylüyor. Bunu belirten çok sayıda farklı raporlar da var ama Türk hükümeti bu konuda hiçbir şey yapmıyor” diye konuştu. 
 
‘Sayın Öcalan Orta Doğu’daki çatışmayı durduracak anahtardır’
 
Ankara’da Adalet Bakanlığı önündeki açıklamalarına ve başvuruya değinen Eulâlia Reguant, “Biz Sayın Öcalan’ın bu sorunu ve çatışma ortamını çözecek anahtar olduğunu düşünüyoruz. Fakat aynı zamanda Sayın Öcalan’ın Orta Doğu için önerdiği, orada yaşayan ve Orta Doğu’ya gelen tüm farklı azınlıkları içeren bir demokratikleşme çözümü fikri ile Orta Doğu'daki çatışmayı çözmeye başlayacak anahtar olduğunu da düşünüyoruz. Biliyorsunuz Suriye’de çatışmalar başladığında biz Ankara’daydık ve şimdi çatışmalar farklı bir yönde ilerliyor. Benim ve delegasyonda bulunan tüm üyelerin düşündüğü tek şey Sayın Öcalan’ın tecridini kırmaktı. Çünkü Sayın Öcalan’ı özgürleştirmek aynı zamanda Suriye’deki ve tüm bölgedeki çatışmayı çözmenin bir yoludur” dedi. 
 
Çözüm peşinde değil imaj peşinde
 
Türkiye’de iktidarın “barış” söylemlerine değinen Eulâlia Reguant, iktidarın imajını temizlemeye çalıştığını söyledi. Eulâlia Reguant, “Bence hükümet bir şekilde uluslararası düzeyde bazı adımlar attığını göstermeye çalışıyor ama aslında bu adımlara kendisi de inanmıyor. Tamam yeğeni Ömer Öcalan’ı ziyaret edebilir dediler ama yıllar sonra bu ziyaret yapıldı ve sadece söylemlerle yetiniyorlar. Hükümet olarak yaptıkları en fazla bu oldu, sadece asgari adımlar. Ancak bu asgari adımlardan sonra tecridi sürdürüyorlar. Bu, uluslararası standartlara göre işkencedir çünkü insan haklarının garanti altına alındığını gösteren bir koşul yok. Ayrıca, Türk hükümetinin Suriye'de Kuzey Doğu Özerk yönetimine karşı savaşan Erdoğan yanlısı bazı silahlı grupları bir şekilde nasıl desteklediğini de görüyorsunuz. Sadece bunlara baktığımızda bile diyebiliriz ki, bu söylemlerle uluslararası düzeyde imajlarını korumaya çalışıyorlar ama aynı şeyi yerel ya da ulusal düzeyde yapmıyorlar, çünkü onlar için önemli olan politikalarını aynı şekilde sürdürmek. Sorunu çözmek istemiyorlar veya düşündükleri sadece Orta Doğu'da bir savaş kazanmak ama kesinlikle sorunu çözmek değil” sözlerini kullandı. 
 
‘Uluslararası toplum hatırlasın Rojava, Suriye için tek yararlı sistemdir’
 
Orta Doğu ve Suriye’deki savaşta Abdullah Öcalan’ın rolünü vurgulayan Eulâlia Reguant tecridin kaldırılmasının aciliyetini şöyle anlattı: “Rojava'da son 10 yıldır yaşananlar, devrim ve özerk yönetimle birlikte Sayın Öcalan'ın son 10 yıldır konuştuğu ve yazdığı paradigma, Orta Doğu için yapılan tek demokratikleşme önerisidir. Kurulacak olan yeni Suriye'nin paradigması olabilir. İşte bu yüzden Sayın Öcalan'ın söylediklerine kulak vermek ve kulak vermek için de tecridi kırmak gerekiyor. Tek yol bu ve bir şekilde tüm bunların uluslararası toplum tarafından da dinlenmesi gerekiyor. Çünkü uluslararası toplum 10 yıl önce Kobanê IŞİD kuşatması altındayken tüm dikkatini Rojava Devrimi’ne verdi ama sonra uluslararası toplum bunu unuttu. Bir şekilde uluslararası toplum Rojava Devrimi’ni kendi ihtiyaçları için kullandı ve uluslararası toplumun kitabı açıp, bunu yeniden gündemine koyması gerekiyor. Şimdilerde Suriye'de yeni bir sistem dikkatleri dağıtmaya başladı. Fakat uluslararası toplumun anlaması gereken şey;  Rojava'daki paradigmanın kullanılabileceği veya tüm Orta Doğu'dakiler ve Suriye için yararlı olan tek paradigmanın bu olduğudur.”
 
‘Sayın Öcalan’ı ve Kuzey Suriye paradigmasını daha yüksek sesle anlatalım’
 
“Uluslararası düzeyde Kürtlerin sesini yükseltmemiz ve Sayın Öcalan’ın önerisinin ve paradigmasının ne olduğunu uluslararası düzeyde de anlatmamız gerekiyor” diyen Eulâlia Reguant “İşte bu yüzden Katalanya’da, üç yıl önce, parlamentoda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni bir aktör olarak tanıdık ve bir yönetim olarak dikkate almamız gerekiyor. İlk bizdik, şimdiye kadar zaten bölgede tanıdığımız tek sistem. Ancak bu yeterli değil. Bu sadece bir adım ancak, bugünlerde Suriye'nin kuzey doğusunda neler olup bittiğini ve Sayın Öcalan'ın tecridini insanlara anlatmak için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Ayrıca önemli olan, Türk hükümetinin ne yapmaya çalıştığına dikkat çekmek; Türk hükümeti jeopolitik konumu nedeniyle uluslararası toplum için her zaman bir ihtiyaç ve müttefik ola geldi, ayrıca Suriye'den gelen mültecileri durduruyordu ama Esad rejiminin sona ermesiyle şu anda Orta Doğu için ne olacağını izleyip göreceğiz. İşte tüm bu nedenlerle Türk hükümetinin içinde bulunduğu durumu kınamamız, anlatmamız, ama aynı zamanda Sayın Öcalan’ı ve Kuzey Suriye paradigmasını da açıklamamız gerekiyor. Kürt meselesini savunmak önemli olacaktır” değerlendirmesi yaptı.