‘Rojava halkları kendilerini temsil edecek iradeyi çoktan seçti’

  • 11:58 14 Aralık 2024
  • Siyaset
 
AMED - Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) tarafından düzenlenen “Teorik ve Pratik İradenin Öncülüğünde Özgür Toplumu İnşa Ediyoruz” başlıklı konferansta konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Rojava’da büyük bir direnişin ortaya çıktığını vurgulayarak, Rojava halklarının kendilerini temsil edecek iradeyi çoktan seçtiğini ifade etti.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Amed il binasında “Teorik ve Pratik İradenin Öncülüğünde Özgür Toplumu İnşa Ediyoruz” başlıklı bir konferans düzenledi. Konferansa, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Keskin Bayındır, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti milletvekilleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sebahat Tuncel, DEM Parti ve DBP il örgütü üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda katılımcı yer aldı.
 
Konferansın yapıldığı salonda, “Em jinên birêxistin û azad civaka azad ava dikin (Biz özgür ve örgütlü kadınlar, özgür bir toplum yaratacağız)” ve “Demokratik çözümün ve onurlu bir barışın yolu Sayın Öcalan’ın özgürlüğüdür” yazılı pankartlar asıldı. 
 
‘Saldırılara karşı Rojava’da büyük bir direniş ortaya çıktı’
 
Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlar için gerçekleştirilen bir dakikalık saygı duruşunun ardından, konferansın açılışında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Rojava’da çetelere karşı büyük bir direnişin ortaya çıktığını vurgulayarak, “Türkiye’de 100’üncü yılı geride bırakırken, hem halklar olarak hem de siyasi parti olarak çok kritik bir yerdeyiz. Ya 100 yıllık istikamette devam edilecek ya da halklara faydası olmayan bu istikamet demokratik bir şekilde değişecek. Bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir proje var. Rojava’da bir devrim gerçekleşti. Buna ‘Kadın Devrimi’ dedik, toplumun demokratik devrimi dedik. Ulus-devlet paradigmasının dayatmalarına ve küresel güçlerin Orta Doğu’da güç yapmak istedikleri DAİŞ’e karşı çok ciddi bir direniş açığa çıktı. Orada yaşanan kadın devrimi ve ortaya çıkan demokratik devrim, küresel güçlerin yeni bir aktör olarak ortaya çıkarmak istedikleri HTŞ’ye de aslında bir yol gösteriyor” dedi.
 
‘Halklar kendileri temsil edeceği iradeyi çoktan seçti’
 
Rojava halkının kimler tarafından temsil edileceğini, halkın kendisinin çok net bir şekilde ifade ettiğini söyleyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “HTŞ yeni bir aktör olarak Orta Doğu’da ve bir makyaj ile halkların karşısına çıkmak için kendilerine dair tariflerde bulunuyor. Biz göre Suriye’de halklar, kadınlar kendilerini temsil edecek iradenin kim olduğuna çoktan karar verdi. Yaklaşık bir haftadır Türkiye siyaseti Rojava gündemli gidiyor. Burada iktidara da iktidarın Orta Doğu’da faaliyet yürüten temsilcilerine de şunu ifade etmek isteriz; Kuzey Doğu Suriye’de Kürt halkını ve halkları kimin temsil edeceğine Hakan Fidan karar veremez. Kuzey Doğu Suriye’de ve Rojava’da da halkları kimin temsil edeceğine oradaki halklar çoktan karar verdi. Dolayısıyla orada yaşanan savaşın kendisi bir sistem savaşı. Oradaki her türlü değişim hem Orta Doğu’yu hem de Türkiye’yi etkiler. Biz Rojava’ya sadece küçük bir toprak parçası olarak bakmıyoruz. Biz Rojava’ya belli dönemlerde kazanımların hayata geçtiği bir yer olarak bakmıyoruz. Biz Rojava’ya çölde açan bir gül olarak bakıyoruz.  Rojava Kürt halkının ve demokrasiden yana olan tüm kırmızı gülü. Değil onun koparılmasın izin vermek tam tersine Orta Doğu’ya bir bütün kırmızı güller bahçesi yapmaya çalışıyoruz. Kürt Sorunu’nun çözümünün ve onurlu bir barışın gerçekleşmesinin Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçtiğini biliyoruz. Türkiye Kürt sorununu çözmeyerek gidecek kendine gidecek bir yol bırakmadı. Kürt Sorunu’nun demokratik çözümü, Kürtlerin başat sorunudur. bu konferansın da özgürlüğün ve sorunların giderilmesi umudu ve inancıyla gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.