ADANA - Adana İl Örgütünde halkla bayramlaşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları,  İktidarın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın attığı adıma karşılık adım atmamasına karşı “süreç tıkandı” söylemlerine karşı, sürecin tıkınmaması için uğraştıklarını belirtti. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ramazan Bayramı kapsamında Adana’da halkla bayramlaştı. Adana İl Örgütünde gerçekleşen bayramlaşmaya, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.

 

Burada konuşan Tülay Hatimoğulları, bayram tadında bayramları ve günleri önümüzdeki zamanlarda hep birlikte yaşama ümidinde bulunduklarını kaydetti. Tülay Hatimoğulları, “Ama ne yazık ki biz bu temennilerde bulunurken, yanı başımızdaki coğrafyada kan akmaya devam ediyor. Bizler bu dilek ve temennilerde bulunurken, Suriye'de çatışmalar durulmuyor. Oradaki halklara dönük baskılar ve katliamlar durulmuyor. Yine sınır ötesi operasyonların hala durmadığı haberlerini alıyoruz. Bütün bunlar elbette büyük bir burukluk yaratmaktadır. Ama bizler, hiçbir zaman umudumuzu yitirmeyenler olarak, her anı bir bayram umuduyla, her anı bir bayram başarısı ve neşesiyle geçirmek istiyoruz. Bunun için çaba harcıyoruz hep beraber. Bu vesileyle, tuttuğunuz oruçların ve ettiğiniz duaların kabul olmasını bir kez daha dilerim” dedi.  

 

‘Sürecin tıkanmaması için uğraşıyoruz’

 

Tülay Hatimoğulları şunları söyledi: “Biliyorsunuz, Sayın Öcalan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı yaptı. Bu çağrıdaki temel amaç, elbette ki Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmesinin kapısının açılmasıdır. Bu dönemde, koşulların o kadar olgunlaştığı bir vakitte biz bu barışı sağlamak zorundayız. Peki, şu anda devletten beklenen adımlar atıldı mı? İktidardan beklenen hukuki düzenlemeler yapıldı mı? Sayın Öcalan'ın İmralı'daki koşullarının düzenlenmesi başta olmak üzere somut adımlar atıldı mı? Bu adımlar henüz atılmadı. O yüzden de kimisi diyor ki bu süreç tıkandı. Biz DEM Parti olarak, ‘Tıkandı demek için henüz erkendir’ diyoruz ve bu sürecin tıkanmaması için uğraşıyoruz.

 

Sayın Öcalan çok net cevap verdi 

 

Bu sürecin ilerletilmesi için bir adım atılırsa, biz iki adım atmaya hazırız. Bunu her fırsatta söyledik. Bazı kesimlerden gelen değerlendirmeler var. Birilerinin kendini yeniden seçtirmesi için, basitçe bir anayasa değişikliğine gidilmesi için yapılıyor. Sayın Öcalan İmralı'da buna çok net cevap verdi. ‘Türkiye'nin içinden geçtiği koşullar, önümüzdeki dönemde stratejik yapılanma açısından o kadar önemli ki eğer birileri kendini seçtirme derdine düşecekse, eğer birileri 2-3 oy peşine düşecekse ne yurtseverdir ne de vatanseverdir.’ Direkt kendisinin cümlesiyle söylüyorum arkadaşlar, doğrudan bu cümleyi kullandı. Dolayısıyla birilerinin böyle bir amacı olabilir ama bizim asla mevzumuz bu değil. Bizim mevzumuz tamamen barıştır, demokratik bir Türkiye'nin inşasıdır. Barışı garantileyecek ve kalıcı hale getirecek olan demokratik toplumsal dönüşümdür. Bunun yasal ve hukuki dönüşümünün yanı sıra toplumun kendi örgütlenmesini sağlamasıdır. Bu konuları bu şekilde vurguladık.

 

Barışın mümkün olduğunu düşünüyoruz 

 

Newroz meydanlarından Kürt halkı, Saraçhane'den Türkiye halkları ki orada Kürt halkı da vardı çok önemli bir mücadele geleneğine imza attı. Tarih bunları yazacak. Böylesi bir dönemde, biz barışın mümkün olduğunu düşünüyoruz. Barışı böylesi bir koşulda daha çok zorlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Çağrı tam da bu döneme. Bütün Türkiye halklarının topyekün olarak demokrasi ve adalet talebinin bu çağrıyla buluşmasının çok tarihi bir kıymeti olduğunu biliyoruz. Bu nedenle biz bu çizgiden asla şaşmadan ilerlemeliyiz. “