Hem üretiyorlar hem gelir elde ediyorlar

  • 09:02 24 Mart 2025
  • Emek/Ekonomi
 
İZMİR - Güzeltepe Kadın Derneği bünyesinde bir araya gelen kadınlar, hem üretim yapıyorlar hem de dayanışmayla ekonomik gelir elde ederek hem kendi güçlerini fark ediyorlar.
 
Yaşanan ekonomik kriz toplumun her kesimini olumsuz etkilerken, kadınlar da buna karşı dayanışma ile birlikte üretim alanları geliştiriyor. Bunlardan biri de İzmir’deki Güzeltepe Kadın Dayanışma Derneği. Dernek bünyesinde bir araya gelen kadınlar, hem gelir elde ediyor hem de dayanışmayı örüyor. Yaklaşık 1 yıldır mantı, erişte tarhana yapıp satarak ev içinde ekonomik olarak alan açan kadınlar, bu çalışma ile hem özgüven sağlıyor hem de birlikte güç kazanıyor. Beklentileri ise her mahallede kadınların kendini özgür ve güçlü kılacak yaşam alanlarının açılması.
 
Dernekteki kadınlar çalışmalarına ilişkin konuştu. 
 
‘Kadınların temel gündemi ekonomik krizdi’
 
Dernek olarak çeşitli etkinliklerle varlıklarını devam ettirdiklerini ifade eden Güzeltepe Kadın Dayanışma Derneği Yöneticilerinden Ezgi Özer, çocuk şenlikleri, film gösterileri, kadın atölyeleri, geziler gibi etkinliklerle kadınları bir araya getirdiklerini ifade etti. Her etkinlikten sonra kadınlardan derinleşen ekonomik krizin izlerine dair cümleler duyduklarını dile getiren Ezgi Özer, “Nihayetine bizim kuruluş amacımız Güzeltepe’de yaşayan kadınlara kültürel, siyasal, ekonomik olarak, bir bütün olarak yaşamın her parçasına dokunabilmek. Sohbetlerimizde ekonomik kriz öne çıkınca ne yapabiliriz diye düşündük. Buradan hareketle de aslında ilk etapta kendi kurumumuzu burada varlığını devam ettirebilmek için çeşitli üretimlerde bunlara başladık. Gözleme yapmak, tarhana yapmak ve daha sonrasında süreç ilerleyince bizde neden burayı kadınların bir miktar gelir elde edebileceğimiz bir yer haline dönüştürmeyelim dedik” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınlar süreçlerini kendi çizdi, patron yok işçi yok’
 
Dernek üyelerinden gelen önerilerle önce mantı ve erişte ile işe başladıklarını ardından ekipler oluşturduklarını dile getiren Ezgi Özer, kadınların pazar parası, fatura veya çocuklarının giderlerini karşılayacak düzeyde bir miktar kazanç elde ettiğini ifade etti. Ezgi Özer, “Sürecin bize dayattığı, bizim de o dayatılan konuya dair çözüm üreterek devam etmemizi yol yürümemize neden oldu. Kadınlara bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Buna ekonomik boyutu da dâhil ettik. Ama ekonomik deyip geçmemek lazım, daha düne kadar yaptığımız etkinliklerle alamadığımız karşılığı hayatlarında ki değişime ekonomik boyut da dâhil olunca gelişmeyi çok rahat gözlemleyebiliyoruz artık. Burası bir iş yeri değil görünmeyen emeğine görünen kıldığımız yer patron ve işçi yok” dedi.
 
‘Kadınlar kendi gücünü fark etti’
 
Dernekteki çalışmayla özgüven kazandıklarını, evde ki sabitleşmiş hallerinden çıktıklarını dile getiren Ayşe Akgül, çalışmaların faydalı olduğunu ifade etti. Dernekte geçen iki saatin dahi kendisine anlam kattığını belirten Ayşe Akgül, şunları dile getirdi: “Hem sosyalleşiyorum hem de arkadaşlarla burada bazı şeyler paylaşıyoruz. Birlikte üretiyoruz mesela bilmediğimiz şeyleri burada öğreniyoruz. Erkekler bizleri köreltiyor kadınların çalışmasına karşı, burnunuz kalktı, ‘çalışınca daha çok diliniz uzadı’ gibi şeyler oluyor. Onların yaptığı işten daha fazlasını yapıyoruz aslında biz. Hem evde çalışıyoruz hem çocuk, hem yemek, hem de gelip burada çalışıyor olmamız onlara pek cazip gelmiyor. Evi aksatıyorsun, çocukları ihmal ediyorsun gibi şeyler söylüyorlar ama evde de aslında çok iş yapıyoruz bunu görmüyorlar, iş yaptığımızı fark etmiyorlar. Bu ortamda çalışarak mutluyum, birleşerek güçlüyüz.” 
 
‘Her mahallede kadınlar için alan yaratılmalı’
 
Kadınların ev ortamından çıkıp başka alanlarda çalıştığında gücünü fark ettiğini, kadınların ev işleriyle sınırlı kalmasının beklendiğini dile getiren Selvi Çelik ise “Keşke her mahalleye, her semte kadınların gücünü ortaya çıkartabilecek alanlar olmuş olsa. Her anlamda düzenli çalışırsak tabi ki daha özgür hissederiz. Biz renklenmeye geldik etrafımızı da renklendireceğiz. Burası bana çok iyi geliyor eve gidince bazen ayaklarım çok ağrıdı diyorum eşim o zaman bana işi bırak diyor ben hayır çok mutluyum diyorum. Severek yapıyorum dediğim için daha ötesine gidemiyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘Evde ve çalışma alanlarında paylaşmayı öğrendik’
 
Yaklaşık üç aydır çalıştıklarını ifade eden Çiğdem Aydın da, burada dayanışmayı öğrendiklerini dile getirdi. Burada olmanın psikolojik olarak kendisine iyi geldiğini dile getiren Çiğdem Aydın, “Bu süreçte birçok sorun yaşadık tabi ki evi ihmal ettiğimizi söylüyorlardı. Destek olmaları gerekirken, bütün yük zaten üzerimizdeyken şimdi paylaşmayı öğrendik diyebiliriz. Evde de o yükü paylaşmayı öğrendik. İhmal oluyor diye söylenen şeylerle karşılaşıyorduk. Onları da alıştırdık. Alışmalılar.  Her anlamda çalışmak kadını kurtaran bir şey. Burada ki kazanç tabi ki geldiği gibi gidiyor ama bizi mutlu ediyor çocuklarımıza harçlık verebiliyoruz. Eğitimine katkı sağlayabiliyoruz” şeklinde konuştu.
 
'Çalıştıkça güçleniyoruz'
 
Yaz boyunca tarhana yaptıklarını, ardından işleri büyütmeye karar verdiklerini dile getiren Nilüfer Aydın da, şunları söyledi: “Bazı üyelerimizden mantı yapalım diye öneri geldi. Sonra bu işe koyulduk bu süreç böyle başladı. Maddiyat dışında manevi katkıları çok oldu derneğin bizlere. Gücümüzü fark ettik. Pazar paramız fatura paramız çıkıyor buradan.”  
 
‘Derneklerin kadının emeğine katkısı’
 
Kadınların kendilerini bilmesi güçlenmesi gerektiğini ve böyle olunması durumunda daha da mutlu hissettiklerini vurgulayan Gönül Çelik ise “Her yerde dayanışma olmalı. Biz isteriz ki hem bizler hem de derneğimiz de kazansın. Günlük ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Çocuklarımıza da kendimize de harçlık çıkartıyoruz. Bence her kadın çalışmalı. Kadın güçtür biz olmasak olmaz. Çalıştıkça daha özgüvenim geliyor. İsterim ki kadınlar böyle seslerini duyurabilirler” dedi.