İSTANBUL – DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ’ın yargılandığı davada tutukluluğa devam kararı verildi. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ’ın yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) üyeleri, DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, siyasi parti temsilcileri ve hak savunucuları katıldı.  

 

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada savunma yapan Sevtap Akdağ, suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek beraatını ve tahliyesini talep etti.  

 

‘Seyahatler suç unsuru olarak gösteriliyor’ 

 

Ardından konuşan avukat İlknur Alcan, “Dosya, gizli tanık ve itirafçı beyanları ile başladı. Dosyada somut delil bulunmamaktadır. MASAK raporunda gerekli araştırma yapılmadan iki işlem, şüpheli işlem olarak gösterilmektedir. Bu işlemler, arkadaşına gönderdiği para ve trafik cezasına dair ödemelerdir. 2011’den günümüze kadar yaptığı seyahatler, örgüt üyeliğine delil olarak kullanılmıştır. Dosyada, Kuzey Irak’a yapılan ziyaretlerin örgüt üyeleriyle görüşme yapmak üzere yapıldığı iddia edilmekte ancak yapılan ziyaretler, Sevtap’ın eşinin işleri dolayısıyla gerçekleştirilmiştir. Tanık Merdan Rüştü çeşitli dosyalarda ifade vermiş, hakkında ifade verdiği kişiler ise beraat etmiş veya tahliye edilmiştir. Yine aynı kapsamda tutuklanan Nimet Tanrıkulu hakkında da tahliye kararı verilmiştir. Tanıklar Merdan ve Ulaş’ın geçerli bir tanık olmadığı, diğer mahkemeler tarafından da kanıtlanmıştır. Dosyayı şişirmek amacıyla HTS ve baz istasyon kayıtları da dosyada kullanılmıştır. Bu konuda Yargıtay’ın, farklı kişilerin aynı yerde sinyal vermesinin suç oluşturmayacağına dair kararı bulunmaktadır. Dosyada tutuklu yargılanmasını gerektirecek somut delil yoktur. Tahliyesini ve beraatini talep ediyoruz” dedi. 

 

Tanık Sevtap Akdağ’ı tanımadı

 

Ardından tanık Merdan Rüştü, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Merdan Rüştü, Sevtap Akdağ’ı çıkaramadığını söyledi. Hakimin “Beyan verdiğini hatırladın mı?” sorusuna ise “Çıkaramadım, hatırlamadım” yanıtını verdi. Hakim, önceki süreçte tanığın verdiği beyanı okudu. Merdan Rüştü, “Bu kişiyi hatırlamadım. İfadem doğru ama bu kişi için mi bu ifadeyi verdim, hatırlamıyorum” dedi. Sevtap Akdağ da Merdan Rüştü’yü tanımadığını söyledi.

 

Tutukluluğa devam kararı

 

İddia makamı, tutukluluğun devamını talep etti. Kararı açıklamak için duruşmaya ara verildi. Mahkeme heyeti, duruşmaya katılmak istemeyen gizli tanık Ulaş’ın bir sonraki duruşmada dinlenmesine karar vererek duruşmayı 27 Mayıs’a erteledi.

 

‘Siyasi çalışmalara müdahaledir’

 

Sevtap Akdağ hakkında tutukluluğa devam kararının verilmesinin ardından duruşmaya destek amaçlı katılanlar tarafından adliyenin önünde açıklama gerçekleştirildi.

 

Açıklamada ilk olarak konuşan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Genel Sözcüsü Meral Danış Beştaş, tutuklamanın hukuksuz olduğuna dikkat çekerek, “Tutuklamaya gerekçe olarak gösterilen gizli tanığın gelmediği ifade edildi ara kararda. Gizli tanık gelmemiş değil, gizli tanık gelmek istememiş. Gizli tanığı getirme görevi mahkemenindir. Türkiye’nin yarısının yolu adliyelerde emniyetlerde, soruşturmalarda geçiyor. Bugün hukuk güvenliğinin ne kadar ortadan kalktığını bir kez daha gösterdi. Duruşmayı 2 ay sonrasına bıraktılar o kadar kolay değil insanları aylarca, cezaevinde tutmak. Sevtap Akdağ siyaset yapıyor kimliği, adresi belli bu doğrudan siyasi çalışmalara müdahaledir. Bunu kabul etmiyoruz. Sevtap Akdağ arkadaşımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Birlikte mücadele ile bunların üstesinden geleceğiz’

 

Ardından konuşan SODAP Sözcüsü ve DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, “Dosyanın içeriği tamamen uyduruk, deliller mesnetsiz, tanıklar ifadelerinde ‘hatırlamıyorum, bilmiyorum’ demesine rağmen bugün Sevtap tahliye edilmedi. Hukuksuzluklara bir tanesi daha eklendi. Sevtap’ın tutukluluğunun devamı kabul edilemez. Birlikte mücadele zeminlerimize olan bu saldırıları kabul etmiyoruz. Birlikte mücadele ile bunların üstesinden geleceğiz umudumuzu kaybetmiyoruz” dedi.

 

Açıklama “jin jiyan azadî” sloganları ve alkışlarla son buldu.