Kadın katliamlarına isyan: Özgür yaşam mücadelemizi sürdüreceğiz
- 21:09 21 Mayıs 2025
- Güncel
İSTANBUL- Kadın Zamanı Derneği öncülüğünde kadın katliamlarına karşı yapıaln eylemde, “Her bir kadının yaşam hakkı için, şiddetsiz ve özgür bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz” denildi.
Kadın Zamanı Derneği, “Kadın cinayetlerine karşı ses çıkar" sloganıyla İstanbul'un Şişli ilçesinde bulunan Pangaltı Metro çıkışında eylem gerçekleştirdi. Eyleme dernek üyeleri, Barış Anneleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, kadın örgütleri ve çok sayıda kadın katıldı. “Em lı hember kuştina jinan û tundiya mêran jiyana azad diparêzin” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Jin jiyan azadi”, “Biji tekoşina jinan” sloganları atıldı. Basın açıklamasının Kürtçesini Newroz Ünverdi, Türkçesini Dilek Başalan okudu.
‘Birleşiyor, birlikte haykırıyoruz’
Türkiye’de yıllardır sürdürülen kadın düşmanı politikaların kadınların yaşamını yitirmesinin neden olduğununa altını çizen hatırlatan Dilek Başalan, 2024 yılında 394 kadın katliamının ve 258 şüpheli kadın ölümünün yaşandığını hatırlattı. Dilek Başalan, “Bizler her gün yaşam hakkımız elimizden alınmasın diye mücadele verirken, haklarımızı korumakla yükümlü olanlar bu hakkı uyguladıkları politikalarla ortadan kaldırmakta. Evde, sokakta, iş yerlerinde ve kollukta şiddete maruz kalan biz kadınlar; Pınar Gültekin, Firdevs Babat, Gülistan Doku, Rojin Kabaiş, Fatma Altınmakas, Şule Çet ve Bahar Aksu gibi katledilen, kaybettirilen bütün kadın arkadaşlarımız için sokaklardayız. Bir kadının daha katledildiğine tanık olmamak, bir kadın daha şiddete uğramasın diye birleşiyor, birlikte haykırıyoruz. Kadına yönelik şiddetin sistematik bir hal aldığı bu düzende, yargı ve kolluk kuvvetleri failleri korurken, şiddete maruz bırakılan kadınlar yalnızlaştırılmakta ve yeniden şiddet döngüsüne sürüklenmektedir. Katledilen kadın arkadaşlarımızın hesabı sorulmamışken, gerekli cezalar uygulanmamışken her gün yeni cezasızlık politikalarına tanık oluyoruz” dedi.
‘Şiddet mekanlarını değil demokratik aile yapısını savunuyoruz’
Kadınların failleri ile aynı evde kalmaya zorlayan yargının katliamlardan sorumlu olduğunu vurgulayan Dilek Başalan, “Kadın cinayetleri politiktir ve biz buna karşı susmayacağız. Korkup sineceğimizi sanan sizlere, korkmadığımızı ve mücadele etmekten geri durmayacağımızı söylüyoruz. Öldürülmemek, eşit ve özgür yaşamak için mücadele ediyoruz. Devletin, kadınları korumakla yükümlü kurumları başta karakollar olmak üzere erkek şiddetini önlemek yerine çoğu zaman bu şiddeti yeniden üreten bir işlev görmektedir. Fatma Altınmakas örneğinde olduğu gibi, Kürtçe şikayet dilekçesi alınmadığı için kadınların şiddet ortamına geri gönderilmesi; erkek şiddetinin yanı sıra milliyetçi ve cinsiyetçi sistemin de kadınların ölümünden sorumlu olduğunu göstermektedir. Kadınların anadilinde adalete erişememesi sistematik bir ayrımcılıktır. Bütün bunları yaşadığımız bir dönemde çıkıp ‘Aile Yılı’ ilan ettiniz. Biz demokratik bir aile yapısını savunurken, siz ise şiddet mekanı olmanın ötesine geçemeyen bir aile yapısında ısrar ettiniz. Buna hayır diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Korkmadan, itaat etmeden ses çıkarmaya devam edeceğiz’
İktidarın "Aile Yılı" adı altında kadınları aile içine hapsetmeye çalıştığına dikkat çeken Dilek Başalan, iktidarın kadın bedeni üzerindeki söylemlerine de değinerek, doğum şekillerine karşı müdahale ile kadın bedenin denetlenmeye çalışıldığı söyledi. Dilek Başalan, “Bugün kadın cinayetlerinin önlenememesi, şiddet faillerinin ellerini kollarını sallayarak karakollardan çıkması ve her gün en az bir kadının katledilmesi; yürütülen bu erkek-devlet politikalarının sonucudur. Kolluk kuvvetlerinin, yargının ve hükümetin ortaklaştırdığı bu düzene karşı biz kadınlar yaşamlarımızı savunmaktan, mücadele etmekten geri durmayacağız. Şiddet tırmandırılmış, doğa rant için talan edilmiş, toplum yoksullaştırılmıştır. Kurduğunuz bu düzenin içinde her gün bir kadın katlediliyor. Bunun karşısında susmayacağız. Biz kadınlar; korkmadan, itaat etmeden; erkek şiddetine, özel savaş politikalarına ve ayrımcı yargı kararlarına karşı ses çıkarmaya devam edeceğiz. Bir kişi daha eksilmemek için, her bir kadının yaşam hakkı için, şiddetsiz ve özgür bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Açıklamanın ardından katledilen kadınlar için beş dakikalık sessiz oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylem sloganlarla son buldu.