MÊRDÎN - Qamişlo sınırında 7’nci gününde devam ede nöbet eyleminde konuşam DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş, “Yüz yıl önce Kürt halkını tecrit ettiler bu gün de Sayın Abdullah Öcalan'ı tecrit altına alıyorlar. Çünkü Sayın Öcalan Kürt halkına var olduğunu, tarihinin, dilinin olduğunu söyledi” dedi.

 

Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük devam eden saldırılarına karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesindeki Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 7’ncİ gününde devam ederken, sabah saatlerinde sınırda toplanan yüzlerce kişi sloganlarla eylemi sürdürdü. Devam eden nöbet eyleminde şarkılar seslendirilirken, yakın ketlerden gelen sanatçılar da eyleme destek verdi. Gelen sanatçıların yanı sıra Çewlig (Bingöl) ve Xarpêt (Elazığ)’dan danöbete destek verildi. Eyleme katılanlar "Rojava onurumuzdur", "Bijî bexwedana Rojava" ve "Savaşa hayır barış hemen şimdi " yazılı önlükler giyerken, nöbet eyleminde "Bı rihê seferberîyê em ê şoreşa Rojava bi parêzin" pankartı açıldı. Eylemciler söylenen şarkılar ve sık sık atılan "Bijî berxwedana Rojava", "Jin Jîyan Azadî" ve "Bêdengî mirine bê deng nemîne" sloganları atarken, DEM Parti milletvekilleri Beritan Güneş ve Öznur Bartın da nöbet eylemine katıldı.

 

‘Güney Kürdistan halkına da çağrı yapıyoruz’

 

Nöbet eyleminde yapılan basın açıklamasında ilk olarak konuşan DEM Parti Çewlîg İl Eşbaşkanı Hüseyin Yoldaş, “Çewlîg'ten sizlere selam getirdik. Ortadoğu'da direnenlerin hepsini selamlıyoruz. Yıllardan bu yana faşizme karşı mücadele ediyoruz. İstiyorlar ki; Kürtlerin kazanımlarını yok etsinler. Ancak bizler Şex Saîd'den bu yana Seyît Rıza'dan bu yana direniyoruz. Bugün de direneceğiz. Biz buradan çağrı yapıyoruz, diyoruz ki; gelin kardeşlik elini, barış elini tutun. Emperyalistlerin amaçlarına hizmet etmeyin. Güney Kürdistan halkına da çağrı yapıyoruz, kardeşlerinin elini tutsunlar. Kardeşleri ile beraber olsunlar. Buradan hakikati savunanları, direnenleri selamlıyoruz. Bizler Kürtlerin birliğinin sağlanması çağrısında bulunuyoruz. Bugün birlik günüdür. Kürtlerin kazanımlarını yok etmek istemelerine karşı çıkıyoruz. Bizler özgürlük ve eşitlik talebinde bulunuyoruz. Bunun dışında bir beklentimiz yok. Bu saldırılar Kürtlerin kazanımlarına dönüktür. Gelin bu kazanımları hep birlikte koruyalım” dedi.

 

‘Barış annelerinin onurlu mücadelesinin arkasında dimdik duracağız’

 

Ardından konuşan DEM Parti Xarpêt İl Eşbaşkanı Ali Yıldırım da “Bu gün burada bu toprakların en temel ihtiyacı olan barışı haykırmak için buradayız. Bizler dem parti olarak savaşın olmadığı, annelerin gözyaşı dökmediği bir dünya hayal ediyoruz. Bu hayalim peşinde karanlıkta yürümeye devam ediyoruz. Evlatlarını kaybetmiş barış anneleri barışı savunuyor. Bizler siz barış annelerinin onurlu mücadelesinin arkasında dimdik duracağız. Kimsenin ötekileştirmediği bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz buradan herkese sesleniyoruz savaşın kazananı yoktur kaybeden her zaman insanlık olacaktır. Bizler dem Parti olarak barışın yanında olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” iadelerini kullandı.

 

‘Rojava devrimine sahip çıkalım’

 

MKM sanatçıları adına konuşan Cesim Başboğa ise "Biz diyoruz ki; hangi güç olursa olsun elini dilimize kültürümüze uzatanların karşısında olacağız" dedi. Kürt halkına, sanatçılara, yazarlara çağrıda bulunan Cesim Başboğa, "Rojava devrimine sahip çıkalım, Rojava halkına destek verelim" dedi.

 

‘Kürt halkının direnişi’ 

 

Son olarak konuşan DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş ise şunları söyledi: “Utanç sınırlarında, Qamişlo sınırında tüm Rojava halkını saygı ve sevgiyle selamlıyoruz. Yüz yıl önce işgalciler Kürdistan topraklarını dört parçaya böldüklerinde Kürt halkının da dört parçaya bölüneceğini zannetti. Ama buradan yüz yıl sonra tekrar görüyoruz ki bizler birbirimizden bir parça bile uzaklaşmadık. Orada bomba patlasa sesi burada duyuluyor. Orada bir acı olursa tüm Kürt halkı yüreğinde o acıyı hissediyor. Bu da gösteriyor ki aradan yıllar da geçse siz kazanamayacaksınız. Kürdistan'ın tüm parçaları çok iyi biliyor ki Rojava hepimizin onuru. Umududur. Yıllardır özgür yaşamın hayaliyle yaşıyoruz ve işte o özgür yaşam Rojava’dır. Biz kazanana kadar burada sınırda olacağız. Devlet Kürt halkıyla bir sorununun olmadığını söylüyor ama madem bir sorununuz yok neden Rojava’nın önünde engel oluyorsunuz. Biz iyi biliyoruz ki sizin Kürtlerle, dilleriyle ve kültürleriyle sorununuz var. Ama Kürt halkı öyle bir direniş sergiledi ki tüm dünya bir olsa Rojava’nın düşmesine izin vermeyeceğiz. 

 

‘Yüz yıl önce Kürt halkını, bugün de Sayın Abdullah Öcalan'ı tecrit altına alıyorlar’

 

Bilsinler ki biz yıllardır özgür bir yaşamı bekliyoruz ve bu kadın öncülüğünde kurulan özgür yaşamın yok olmasına izin vermeyeceğiz. Nöbet için Nisêbîn’e gelenler Qamilo’yu gördüklerinde bu görüntüyü unutmuyorlar. Bu görüntü Kürt halkının tecridinin görüntüsüdür. Yüz yıl önce Kürt halkını tecrit ettiler bu gün de Sayın Abdullah Öcalan'ı tecrit altına alıyorlar. Çünkü Sayın Öcalan Kürt halkına var olduğunu, tarihinin, dilinin olduğunu söyledi. Kürt halkıda bu bağlamda Rojava’da bir devrim kurdu. Bir daha söylüyoruz ne Kürt halkına ne de Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi kabul etmiyoruz. Rojava bir kimlikle daha tanınıyor o da kadın devrimidir. Bütün dünya biliyor ki iki devrim beraber yol alıyor biri dünyaya karşı elde edilen devrim diğeri ise kadın devrimidir.”