'ATK raporları tıbbi değil politik'

  • 22:38 14 Nisan 2025
  • Güncel
ANKARA – TTB ve ATO’nun düzenlediği panelde konuşan Avukat Şevin Kaya “Hasta tutsakların sağlık hakkı, kelepçeli muayene, ağız içi arama, hastaneye sevklerin yapılmaması gibi uygulamalarla ihlal ediliyor. Cezaevlerindeki yüzde 99 engelli tutsaklara dahi ‘Cezaevlerinde kalabilir’ diyen ATK raporları tıbbi değil politik” dedi.
 
Türk Tabipler Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu ve Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu’nun Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Merkezi’nde “İnfaz Adaleti (!) İnfaz Hukukundaki Sorunlar ve Sağlık Hakkı İhlalleri” başlığıyla düzenlediği panel, TTB Hukuk Bürosu Üyesi Avukat Şevin Kaya ve 30 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edilen Şair İlhan Sami Çomak’ın katılımı ile gerçekleşti.
 
'Keyfiyetle karşı karşıyayız'
 
Panelin açılış konuşmasını yapan TTB İnsan Hakları Kolu Üyesi Onur Erden’in ardından İlhan Sami Çomak söz alarak konuşmasını yaptı. Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanıp 30 yıllık tutsaklığın ardından 26 Kasım’da tahliye edilerek özgürlüğüne kavuşan İlhan Sami Çolak, "2020 yılında çıkan infaz yasasıyla kurulan İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) ile yargı, kendi yaygınlığını daha bir geliştirerek kendi yetkisini cezaevi kurullarına devrederek bunu bir üst aşamaya taşıdı. Hukukun güvencesi altında olan hakkınız devredilmiş oldu. Dolayısıyla bir keyfilikle karşı karşıyayız. İGK, kendi taslağında belirtilmiş tüm kıstasları yerine getirmiş olmama rağmen beni tahliye etmedi. Kendi tüzüğünü de ihlal eden bir kurumdur. Bu durum, hukukun hiçbir güvencesi kalmadığına işaret ediyor. Her an hak kaybının olduğu bir yerde geleceğe dair bir güven oluşamaz. Kamuoyunun bunu acilen gündemine alması gerekiyor”  diyerek kendisinin de tahliyesini 3 ay engelleyen İGK kararlarının yargının üstünde tutulduğuna dikkati çekti.
 
‘Raporlar tıbbi değil politik'
 
Şevin kaya ise konuşmasına cezaevlerinin doluluk oranlarına dikkat çekerek başladı. “103 bin 179 kişi, cezaevlerinde kapasite üstünde tutulmakta. Bu adaletten çok cezalandırma hırsını gösteriyor bize” diyen Şevin Kaya, siyasi tutsakların cezaevlerinde yaşadıkları hak kayıplarını dile getirerek, Şevin Kaya şöyle konuştu: “Normalde infazın 4’te 3’ü tamamlandıktan sonra mahpusların tahliye edilmesi gerekirken, İGK geldikten sonra mahpuslar 3 aylık, 6 aylık, yılık değerlendirmelere tabi tutulmaya başlandı. Yani mahpuslara bir karne verilmeye başlandı. İGK’ler,  siyasi mahpuslara sadakat testi uygulamaya başladı. Cezaevinden tahliye olabilmesi için düşüncesini açıklamaktan imtina ettirmeye çalışıyor. Mahpuslara pişmanlık dayatılıyor, ‘Devlete itaat ettin mi? Bayrağını tanıyor musun?’ sorularıyla biat ettirilmeye çalışılıyor. Siyasi mahpuslar, cezaevine girdikleri andan itibaren her gün tekrar tekrar cezalandırılıyor. Gardiyanlardan işkence görürseniz ve bu konuda ‘Suç duyurusunda bulunmak istiyorum’ derseniz hakkınızda hemen bir disiplin soruşturması başlatılır. Cezaevlerinde mahpuslara karşı kişiyi hürriyetinden alıkoyma suçu işleniyor. Tutsaklar cezaevinde alıkonuluyor. Hasta tutsakların sağlık hakkı, kelepçeli muayene, ağız içi arama, hastaneye sevklerin yapılmaması gibi uygulamalarla ihlal ediliyor. Bağımsız hastanelerde ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu alınırken Adli Tıp Kurumu (ATK) bu raporu vermiyor. Yüzde 95, 99 oranlarında engelli olan ağır hasta siyasi mahpuslara ATK tarafından ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu veriliyor. Bu da ATK raporlarının tıbbi değil politik olduğunu gösteriyor."
 
Panelin ardından söyleşi ve kitap imza etkinliği düzenlendi.