'Anadil kırmızı çizgimiz'

  • 09:01 11 Eylül 2025
  • Güncel
 
Gülistan Gülmüş
 
AMED - Anadilde eğitim hakkının tanınması ve Kürtçenin resmi statü kazanmasının barışın tesis edilmesi için samimi bir adım olacağını vurgulayan Kürtçe dil eğitmenleri, “Eğer Kürt sorunu çözülecekse, Kürtçenin kabul edilmesi gerekiyor. Bu konu gündeme gelmez, tartışılmazsa süreci gerçekçi görmemiz mümkün değil” dedi.
 
Kürt sorununun temel nedenlerinden biri olan anadilin yasaklanması ve resmi kurumlarda “bilinmeyen dil” olarak tanımlanması uygulaması bugün de devam ediyor. 2025-2026 eğitim-öğretim yılı başlarken, Kürdistan’da ve Türkiye’nin birçok kentinde binlerce Kürt çocuk yine anadilde eğitim hakkından mahrum kalacak.
 
Bu duruma dikkat çekmek amacıyla, Amed’de Eğitim Sen Amed Şubesi, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) ile Kürt Toplum Bilimleri Araştırma Derneği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 
 
Yapılan eylemde Kürtçe dil eğitmenlerinden Berivan Duman ve Dilan Güvenç, anadilde eğitim taleplerine ve anadilde statünün önemine dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Anadilimiz kırmızı çizgimizdir’
 
Kürtçe dil eğitmenlerinden Berivan Duman, barışın sağlanmasının temel adımının anadile statü tanınması olduğunu vurgulayarak, “Bizler Kürdüz ve anadilimiz de Kürtçe. Her ülkede olduğu gibi bizler de anadilimizde eğitim olsun istiyoruz. Bir örnek verecek olursak, Almanya’da Kürt dili için okul açıldı. Burada milyonlarca Kürt var, binlerce yıldır burada yaşıyoruz, neden bizler de ülkemizde, kentlerimizde anadilimizde eğitim göremiyoruz? Anadilimiz bizim için çok önemli, kırmızı çizgimizdir. Eğer barış olacaksa bu anadilimizi özgürce kullanabilmemizle sağlanabilir. Artık bu zulmün son bulmasını istiyoruz, yıllardır Kürtler bu topraklarda yaşıyor, bizler de artık bir statü istiyoruz. Bunun başlangıcı da dil ile olabilir. Böylelikle barış da gelebilir” diye konuştu.  
 
‘Her çocuğun anadilde eğitime ihtiyacı var’
 
Dilan Güvenç ise eylemin amacına dikkat çekerek şunları söyledi: “Her çocuğun anadilde eğitim alma hakkı var ancak Türkiye’de yüz yıldır bu hak sistematik biçimde engelleniyor. Mevcut yasalar nedeniyle Kürtçe, resmî eğitim dili olarak kabul edilmiyor. Bizler her Kürdün, her çocuğun anadilde eğitime ihtiyacı olduğunu söylüyoruz ve bu amaçla buradayız. Anadilde eğitim ve anadile statü talep ediyoruz. Bu talep önemli çünkü her çocuk kendi dili ve kültürüyle büyür. Ancak çocuklar okula yabancı bir dille başlıyor ve bu durum son dönemde daha da görünür hale gelen olumsuz etkiler yaratıyor. Bu hem toplumsal hem de psikolojik açıdan kabul edilebilir bir durum değil.”
 
‘Anadilde eğitim hakkının tanınmalı’
 
Dilan Güvenç son olarak anadilin önemine “Her ulus dili ile vardır” sözleriyle dikkat çekti ve “Eğer anadilde eğitim olmazsa, o dil varlığını sürdüremez. Bugün komisyonlar kuruluyor, mecliste bu konular konuşuluyor. Eğer Kürt sorunu çözülecekse, Kürtçenin kabul edilmesi gerekiyor. Bu konu gündeme gelmez, tartışılmazsa süreci gerçekçi göremeyiz. Sürecin samimiyetini göstermek için de anadilde eğitim hakkının tanınması gerekiyor” dedi.